Ahmet Varol Yeni Akit Gazetesi

İçimizdeki cami düşmanları

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Şüphesiz mescidler Allah’ındır. Öyleyse Allah’la beraber başkasına tapmayın. Gerçekten Allah’ın kulu O’na ibadet için...

21 Mart 2019 | 94 okunma

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Şüphesiz mescidler Allah’ındır. Öyleyse Allah’la beraber başkasına tapmayın. Gerçekten Allah’ın kulu O’na ibadet için kalktığında onun üzerine üşüşerek neredeyse keçe gibi olacaklardı.” (Cin, 72/18-19)

Mescidler yani camiler Allah’a kulluk görevinin yerine getirilmesi için kullanılan yerlerdir. Buralarda insanların huzur içinde kulluk görevlerini yerine getirmeleri kimseyi rahatsız etmemeli. Ancak bazıları bundan rahatsız olurlar. Allah’ın kulu sırf ibadet görevini yerine getirmek için kalktığında içlerindeki kin ve düşmanlık duyguları harekete geçer. Onun üzerine yüklenmek, onu boğmak isterler. Ayette geçen “keçe gibi olacaklardı” ifadesiyle Müslümanın ibadetinden rahatsız olanların üstüste yığılarak, ibadet için kalkan kulun üzerine çökme ve onu linç etme arzularını dile getirmektedir. 

Bir âyeti kerimede de şöyle buyurulmaktadır: “Eğer Allah’ın insanların bazılarını bazılarıyla savması olmasaydı şüphesiz içlerinde Allah’ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılırdı. Allah kendine (dinine) yardım edenlere elbette yardım edecektir. Şüphesiz Allah güçlüdür, yücedir.” (Hacc, 22/40)

Çünkü insanların bazılarının içi Allah’ın adının çokça anıldığı mabetlere karşı kin ve nefretle doludur. Bunlar özellikle hanif İslam çizgisini insanlara tebliğ etmek üzere gönderilmiş peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.s.)’in öğrettiği ibadetlerin yerine getirilmesi için inşa edilmiş olan mescitlere ve camilere karşı kin ve nefret doludur. 

Haçlı zihniyetinin günümüzdeki temsilcilerinin bu kutsal mekanlara karşı kin ve nefretle dolu olduklarını ve buralara saldırmayı, Allah’a kulluk için gelenleri katletmeyi kendi açılarından kahramanlık olarak telakki ettiklerini görüyoruz. Onların böyle kin ve nefret duygularıyla beslenmelerinde Batı medyasının İslam’a karşı yürüttüğü savaşın önemli rolü olduğuna daha önce dikkat çekmiştik. Ama suçu sadece Batı medyasına yükleyip içimizdeki cami düşmanlarını görmezlikten gelmemiz de doğru olmaz. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
San Remo’da paylaşılan ümmet coğrafyası 27 Nisan 2024 | 67 Okunma ABD’nin “düşünce özgürlüğü”ne saygısı! 26 Nisan 2024 | 68 Okunma Abdülmecid Zindani 25 Nisan 2024 | 227 Okunma Siyonizmin BM üzerindeki egemenliği 20 Nisan 2024 | 77 Okunma İran önemli bir fırsatı kaçırdı 19 Nisan 2024 | 250 Okunma