Zulüm, haksızlık zamanlarında ses yükseltmek zordur. Haksızlıklardan payınıza düşme riski vardır. Statü kaybı riski vardır. Viran olası hanede evlâdü ıyal vardır. Haksızlığı “sizden olan”ın yapması söz konusudur. Dolasıyı ile “sizden olanı zayıflatmakla suçlanmak” riski vardır. Dışlanma riski vardır.
Türkiye’de de yaşanmıştır bu durum. Laiklerin haksızlık zamanları, solcuların, sağcıların, askerlerin, muhafazakârların haksızlık zamanları.
Böyle zamanlarda ses yükseltmek, “Yanlış yapılıyor” demek, “Bu zulümdür” demek, “insanlık sınırlarını hatırlatmak“ insanlığın gereğidir, erdemdir. Susmak, görmezden gelmek, zımnen onaylamak anlamına gelir ve insani anlamda zaaftır.
İnsanlık tarihi – Türkiye tarihi her iki olguya da tanıktır. Tek parti dönemleri, askeri müdahale dönemleri, sol iktidarlar, sağ iktidarlar, muhafazakâr iktidar dönemleri yaşanmış ve bir yığın insanlık ihlallerine tanık olunmuştur.
Diyelim tek parti döneminde “zulme itiraz edenler” bugün erdemleriyle hatırlanıyorlar. Diyelim “başörtüsü yasağı” döneminde üniversitelerde laik...