Ahmet Taşgetiren Karar Gazetesi

Kavala işinde iktidarın payı var mı?

Bir soru ile başlayalım: Acaba Osman Kavala’nın tutuklanması, bir yıl geçtiği halde iddianame yazılmaması ve ardından gezi olaylarında örgütlü iktidar devirme eylemi kurguladıkları gerekçesiyle 13...

18 Kasım 2018 | 14.656 okunma

Bir soru ile başlayalım:

Acaba Osman Kavala’nın tutuklanması, bir yıl geçtiği halde iddianame yazılmaması ve ardından gezi olaylarında örgütlü iktidar devirme eylemi kurguladıkları gerekçesiyle 13 kişinin daha gözaltına alınması olayı ile siyasi iktidarın ilgisi var mıdır?

Olmaması gerekir.

Hükümete sorulduğunda da muhakkak ki “Bu yargısal bir süreçtir” cevabı verilecektir.

Aslında olması gereken de budur. Kural olarak, yargı bağımsızdır, siyasi iktidarın yargı sürecine etki etmesi söz konusu olamaz.

Ama dünyada böyle okunmaz bu.

Birçok dönemde yargının güçlü üst iradeler tarafından yönlendirildiği bir gerçektir. Bunu Türkiye’de farklı siyasi- ideolojik kesimdeki herkes de kabul eder. Çünkü bir gün bu yönlendirilmiş yargı şu ideolojik-siyasi alanı vurur, bir başka gün diğer tarafı. 12 Eylül öncesinde birbiri ile vuruşan farklı ideolojik kampların tamamı, ihtilal sonrası kendini devlet diye niteleyen kampın yargı darbesini yemiştir. 27 Mayıs’ta böyle bir yargı vardır, 28 Şubat’ta, Ergenekon davalarında benzer yargılar vardır.

Aslında Ak Parti iktidarları dönemi, Türkiye’de yargı probleminin en çarpıcı örneklerle ortaya çıktığı bir dönemdir.

Bir dönem yargının iktidarı boğmak için kullanılmasına şahit olunmuştur. 2008’de kapatma davası... Yargı başka güçlerin kılıcıdır.

Sonra Ergenekon davaları gelir. İktidarla, yargıda şaşırtıcı biçimde örgütlenmiş olan ve sonradan FETÖ olacak yapı, ordu bünyesinde var olduğu düşünülen darbeci bir odaklanmayı tasfiye eder. Sonradan bu yargı sürecine bizzat iktidar cenahınca “kumpas” denecektir.

15 Temmuz yargı açısından Türkiye’yi başka bir iklime taşımıştır. Bir darbe girişimi ve onun getirdiği olağanüstü durum, darbecilerin ve iltisaklı yapıların tasfiyesi gündemini doğurmuş ve yargıya burada da önemli sorumluluk düşmüştür.

Bu süreçte yargının iktidarla ilişkisi nasıldır?

***

İlkesel olarak yargı bağımsızlığından söz edilse de, darbe girişimi siyasi iktidara karşı yapılmış, girişim başarısız olmuş ve kaçınılmaz olarak iktidarın gündemine “darbeci odakların tasfiyesi” gibi bir misyon girmiştir.

Bundan sonra iktidar, “Biz darbeyi bastırdık, şüphelileri yakaladık, bundan sonrası yargının işi” deyip kenara çekilecek midir, yoksa yargının bu süreci nasıl yönettiğine bakıp, yer yer müdahaleler yapacak mıdır?

Burası hassas bir alandır.

Öyle bir ülkedir ki Türkiye, yargı sorunludur, güvenlik birimleri sorunludur, medya, iş dünyası sorunludur, siyasi iktidarın iç-dış ilişkileri yargıyı etkileyecek niteliktedir vs... Bağımsız yargı deyip bıraksanız başka problemler ortaya çıkar, bırakmasanız başka problemler...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Başka türlüsü mümkün müydü? 02 Mayıs 2024 | 983 Okunma Türkiye Yüzyılı - Maarif Modeli 30 Nisan 2024 | 1.094 Okunma Zirvedeki görüşmenin psikolojisi 28 Nisan 2024 | 506 Okunma Akşener - Ağalığın ve liderliğin raconu 26 Nisan 2024 | 3.502 Okunma Tarikatlar, medya ve görünürlük 25 Nisan 2024 | 4.142 Okunma