Hadi iddialı bir cümle kurayım: Bu davaların sonunda ya Erdoğan batacak ya CHP. Süreç oraya doğru gidiyor. Erdoğan bunun farkında mı, ya da sürece hakim mi bilmiyorum, ama gidişin oraya doğru olduğu apaçık gözüküyor.
Askerlere yönelik dâvâlar, Demirtaş’ın, Kavala’nın dâvâları, FETÖ’ye yönelik operasyonlar bir şekilde etkili oldu. Erdoğan iktidar gücünü kullandı ve netice aldı. Demirtaş’a ve Kavala’ya yönelik AİHM kararlarını bile uygulamayarak ilerledi.
2019’dan bu yana Erdoğan bir “Ekrem İmamoğlu meydan okuması” ile karşı karşıya. Aslında onu küçük gördüğünü okuyabiliriz, ama meydan okuma algısıyla fiili planda onu büyütmüş durumda. İlçe belediye başkanlığından yola çıkan bir adama, aşık olduğu İstanbul’u kaptırmak (!) kabul edebileceği bir durum değildi. İmamoğlu kim oluyordu?
20f9’da eski Başbakan’ı Binali Yıldırım’ın yanında İstanbul’u ilçe ilçe dolaştı, oy istedi. Olmadı. Seçim iptal edildi, ikinci defa meydanlara çıktı, yine olmadı. İmamoğlu’nda ısrar etti İstanbul halkı. Sonra 2024 - 31 Mart’ına gelindi. Bu defa Murat Kurum’un yanında, arkasında durdu, İstanbul’u yine...