Anayasa Mahkemesi’nin fotoğrafı ile
birlikte “Işıklar yanıyor” diye bir
tweet atmak “Gayem, AYM’nin bir hukuk ışığı olduğuna
vurgu yapmaktı”mazereti ile telafi edilecek bir gaf
değildir. “Yanlış yorumlandı, kasti değil, insani bir
yanılgı…” bilmem ne, Anayasa Mahkemesi’nde üye olan
bir kişi, nasıl anlaşılacağını Türkiye’de azıcık olan biteni takip
eden herkesin bileceği bir şeyi bilmiyor ve buna rağmen topa
giriyorsa ve bununla, bağlı bulunduğu kurumu, en hassas
tartışmaların ortasında savunulamaz duruma düşürüyorsa, herkesin
kendisine “Neyi oynuyor?” sorusunu
sormasını hak ediyor demektir. Evet, Engin
Yıldırım neyi oynuyor? Ona mı düştü AYM’nin duruşu
hakkında açıklama yapmak, polemiğe girmek?
Engin Yıldırım’ın amacı Türkiye’nin
gündemini “Hukuk”tan “Vesayet”e
dönüştürmek idiyse, bunda başarılı olduğu söylenebilir, ama bu
gündem saptırması Anayasa Mahkemesi’nin içinde
bulunduğu “hukuk eksenli” öteki
tartışmada kendi kurumunu vuruyor, sayın üye tam da bunu mu
amaçlamıştı? (Anayasa Mahkemesi adına dün yapılan açıklamada
öncelikle “Anayasa Mahkemesi’nin herhangi bir üyesinin şahsi sosyal
medya hesabından yaptığı paylaşımlar Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal
görüşünü yansıtmaz” notu düşüldü, ardından da “Anayasa Mahkemesi 15
Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi
anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte
ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır” denilerek Engin
Yıldırım’ın mesajının ürettiği çarpık mesaja iştirak edilmediğinin
altı çizildi.