Bugün en büyük gün. Kutlu olsun.
Cumhuriyet Bayramı’nda doğmak büyük şans, büyük
ayrıcalık. Resmi kayıtlara göre bugün doğup da “Cumhur”
adı verilen 61 bin 704 yurttaşımız var.
29 Ekim doğumlu olup da adı “Cumhur”
olmayanlardan Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı olması,
ilk adının “Allah’ın kulu” anlamına gelmesi, inananlar
için elbet bir takdiri ilahi!..
Laik Cumhuriyetin 3. yıldönümünde doğduğu
halde, din üzerinden siyaset yaparak partisini 1995 seçimlerinde 1.
parti yapan merhum Erbakan’ın ilk adı da
“dinin yıldızı” anlamına geliyordu. Bu da bir başka ilahi
takdir.
Uzun yıllar Hoca’nın talebesi olmakla övünüp
kendisine bağlılığını oğluna “Necmettin” ismi vererek
gösteren Bilal’in “Babacığı”, Hoca ile
arası açıldıktan sonra da bu ismi aile içinde bir daha ağzına
aldırmadı.
Ama bu takdiri ilahiden çok takdiri
siyasidir!
Profesör Mehmet Haberal,
tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen de 29 Ekim doğumlu
olup “Cumhur” adı verilmeyenlerden.
Aileleri uzak görüşlü imiş.
Cumhuriyetin bizzat bir cumhurbaşkanı eliyle
sakatlanabileceğini ve “Cumhur” isminin de gözden
düşebileceğini çok önceden sezinlemişler demek ki.
Nitekim, “Reis” adı verilen bebeklerde
bir patlama yaşanıyor.
Kesin bilgi! Şaka değil:
Gözümüz aydın! Ülkemizde doğan her 2 bin 321
erkek bebekten birine artık “Reis” adı veriliyor. 29 bin
448 yurttaşımızdan birinin adı “Reis”.
(www.ismididikle.com)
Ne yazık ki, en hakiki “Reis”imiz
kayıt dışı olduğundan bu hesaba dahil değil!
Önümüzdeki seçimler için cansiperane mücadelesi
Cumhuriyeti ilga edip “Reis” adını dünya âlem nezdinde
tescil ettirmek için. Tarihteki İtalyan selefi “Duçe” de
böyle yapmıştı. İşareti de “Balta” idi.
10 bininci günü dolmadan “işi”
bitirilen Melih Gökçek’in,
“Emir demir demiri keser!” demesi boşuna değil.
***
Cumhuriyetin ilan edildiği günden beri,
“Cumhuriyet düşmanlığı”, “yandaş medya” bir ülke
gerçeği:
Tarih 31 Ekim 1923 - Tevhidi Efkâr gazetesi.
“Padişahçı” muharriri
Ebüzziyazade:
“Haftalardan beri ‘Cumhuriyet..
Cumhuriyet’ diye tepinenler, kafa şişirenler (...) nihayet
emellerine ulaştılar.”
***
Birleşmiş Milletler kütüğüne bakılırsa
İngiltere, Hollanda, Belçika vs. krallık...
Suriye, Irak, Uganda ve Fildişi Sahili de
cumhuriyet.
Herkesin cumhuriyeti kendine...
“Krallıkların” hiçbirinde, bizdeki
“kendin pişir kendin ye” rejimi yok.
Cumhuriyetimiz 100. yılına
hazırlanıyor.
Kendisini “Ankara Reisi” gibi gördüğü
için işine son verildiği anlaşılan Melih Gökçek’ten kurtuldukları
için Kızılay’da oynayacak milyonlar var.
Ama gitmesi de giderken söyledikleri de endişe
verici:
“Genel Başkanım emretti!”
diyor.
“Çarıklı” değil elbet, tam
“Mokasenli Angaralı”!
Cumhurbaşkanı’nı işe karıştırmıyor.
“Gidişim parti içi bir sorun” demeye
getiriyor!
Oysa “tezkeresi” eline Külliye’de
verildi.
AKP Genel Merkezi’nde görüştü de biz mi
atladık?
Hukuk devleti, demokrasi, seçmene saygı,
yasalara sadakatin yerini “Genel Başkanım emretti!”
aldı.
“Emir demiri keser!” diye eklemesi
utanmazlığın üstüne tüy dikmek... Artık ülkeye “Orman
kanunu egemendir!” demek!
***