Bizim gazete yetmiyormuş gibi sosyal
kimliğindeki Cumhuriyeti de sildi.
Bir dönem lanetlediği (Twitter vs’de) artık
kendisini “Türkiye
Cumhurbaşkanı” diye takdim ediyor. İlk
fırsatta “cumhur”u da
atıp “Türkiye
Başkanı” yani “Reis”imiz
olacak.
Zinhar beddua edecek halimiz
yok.
Yanılsın, yanıltsın. Yeter
ki, “yerli ve
milli” olmaktan
ve “adalet”ten
şaşmasın!
Ne de olsa, anayasanın emri, demokrasinin kavli
ile başımıza gelmiş bir
defa. “Takdiri ilahi” ile
değilse de, “takdiri
siyasi” ile gidinceye
dek “Allah sabrımızı muhkem
eylesin” diyelim
ve “Amin!” diye
ekleyelim gitsin!
Kendisi de zaten biliyor ki, her anlamda - her
alanda bizzat ve bizatihi fazlasıyla ileri gitti ki, artık
ağzından “İleri
demokrasi” lafı
çıkmıyor.
Artık vitesi boşa attı. Almanya’yı bırakıyor,
Amerika’ya çakıyor ya da çakar gibi yapıyor. Suriye’yi bir yana
itti. Şimdi sayesinde
gündem Barzani!
***
Bu arada iyi ki torunlar büyüyor da TEOG’a
da el attı. Milletçe verilmiş sadakası varmış ki, her şeyden
anlıyor. Şükürler olsun ki, aklının ermediği hiçbir şey
yok.
Biz “TEOG’la mı
okuduk!” diye, kalkacağını dün ilan etti
bile!..
“Tak” diye
koyduruyor, “şak” diye
kaldırıyor.
Benimkinin kabulü kuşkulu zaten, haber değeri
de olmaz. Ama CHP
Lideri Kemal Bey
gelecek cuma gidip Doğan
Güreş Paşa’nın kabrinde
bir “Elham” okusa
yeridir.
Bir de şükretmeliyiz
ki, “TEOG’u
getiren de
FETÖ’dür!” demedi!
Ama yarın demeyeceğinin bir garantisi
yok!
Çünkü kendisinin kendi başına bu kadar
yanılması da yanıltması da mümkün
değil.
Onu yanıltan da seçmeninden öğrencisine her
kesimi zora ve dara sokan da, o yere batası odalarında kaybolası
danışmanlar.
Sahi Külliye’nin 1.056 odasında neler oluyor,
kimler çalışıyor?
Adaletin “a”sından,
eğitimin “e”sine, “tak” diye
koyanlar kimler?
Bu işi tek başına Sayın Cumhurbaşkanımız
yapamaz!
Birilerinin “tak” diye
koyması gerek ki,
Sayın Erdoğan da “şak” diye
kaldırsın.
Ve milletin önce hayır duasını
alsın!