Amerikalılar açık kumarı
severler.
Dünyaya nam salan Las Vegas’ta açık kumarın
endüstrisini kurup işletmeleri bundandır.
Diplomaside gerekli gördükleri an, en arsız, en
küstah mesajları açıkça ve açıktan verirler.
Amaçları hedefe giden yolda sinsice kafa
karıştırmak, açmaza sürüklemek de olabilir, en ilkelinden intikam
almak da.
Kuzey Irak’ta görevli Türk subaylarını esir
alıp başlarına çuval geçirmek için seçtikleri tarih, Amerikan
Bağımsızlık Günü, 4 Temmuz idi.. (1 Mart Tezkeresi’ne
mahsuben!)
Apo’yu paketleyip teslim
ettikleri tarihin hemen ertesinde Fethullah’ı da
özel vize ile Amerika’ya getirtmişlerdir.
Ki bizzat CIA güdümünde yürütülen Türk Silahlı
Kuvetleri’nin içini, için için oyacak organizasyonu sözde yönetsin
diye.
Her türlü şeytanlık ve melaneti, biraz eğlence
olsun diye mi nedir, açık kaynakların ve beyanatların satır
aralarında da açıkça ilan ederler.
Trump’ın şu sıralarda pek
aktüel olan tweet’lerinden çok daha ciddi ve kurumsal olan, bu
anlamdaki en ciddi kaynak CIA’nın resmi sitesidir.
Burada, “Türkiye’de nüfusun yüzde
70-75’inin Türk, yüzde 19’un ise Kürt olduğu”
belirtiliyor. Trump’ın, “Türklerle Kürtlerin arasını
yaparım” demesi boşuna değil!..
***
Barış Pınarı sürecinde, ABD’nin akıllara en
ziyan kararı, Kuzey Suriye’de tutuklu ve yerleşik IŞİD varlığını
Türklerin kontrolüne havale etmesidir.
Bunun ipuçları da CIA sitesinde aylardır ilan
ediliyordu.
CIA’ya göre IŞİD, Türkiye içindeki yerleşik
terör örgütlerinin başında sayılıyor.
Belki de haklılar.
IŞİD, bayraklarını hediyelik eşyalarını satan
ilk mağazayı İstanbul Bağcılar’da açmıştı, Laleli’yi de seyahat
acentaları ile doldurmuşlardı. Ayrıca tüm militanları için de
Reyhanlı komşu kapısı idi. Tedavi ve istirahat gereksinmelerini
burada yerine getiriyorlardı.
CIA, IŞİD’in amacını, “Türkiye’de hükümeti
devirip yerine, İslam devleti kurmak ve şeriat
kurallarını kesin olarak uygulamak” diye
açıklıyor.
ABD bunu açıkça ilan ettiğine göre, Kuzey
Suriye’de hapis tutulan IŞİD militanlarını zapt etmek görevinin de
Türkiye’ye verilmesi doğal.
***
“CIA’dan al haberi!” denilecek bir
husus da Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’nin (DHKP/C) aktif
terör örgütleri arasında sayılması ve amacının Türkiye’de
Marksist-Leninist bir hükümet kurmak olarak açıklanması.
Üyelikleri ülke içinde etkin, liderlik
düzeyinde de Avrupa’da yaygın durumda olduğu da ayrıca not
ediliyor.
Ülke dışından Türkiye’ye tebelleş olan terör
örgütleri ise “ABD Dışışleri Bakanlığı’nın
belirlediği bilgiler ışığında” şöyle
açıklanıyor:
El Nusra Cephesi:
Amacı, Suriye Devlet Başkanı Beşşar
Esad rejimini devirmek, benzer görüşlü Suriye isyancı
gruplarını devralmak ve nihai olarak bölgesel bir İslam halifeliği
kurmak
El Kaide:
Amacı, Türk nüfusunu radikalleştirmek ve şeriat
hükümlerine göre katı bir hilafet düzeni kurmak üzere Türk
hükümetini devirmek
Küdistan İşçi Partisi (PKK):
Amacı, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de Kürt
özerkliği, politik ve kültürel hakların genişletilmesi için,
ağırlıklı olarak Güneydoğu’da operasyonlar yapmaktır. Üyelerin
çoğunluğu Türk Kürtleri ile birlikte İran, Irak ve Suriye’den gelen
Kürtlerdir.
İlginç ve sevindirici olan PKK’ye ülke
dışındaki terör örgütleri arasında yer verilmiş olması.
Ama daha da ilginci, ABD yetkilileri gibi
CIA’nın da Türkiye içi ve dışı terör örgütleri arasına FETÖ’yü
hiçbir zaman dahil etmemiş olmasıdır.
Bu da Gülen’e sahip çıkmaları ile çok tutarlı
bir politikadır!..
***