"Vatan"ı neden ölümle özdeş hâle getiriyoruz?
Yakın tarihimizde bu konu bu hâliyle ne zaman abartılı şekilde
işlenir hâle gelmiş?
İttihat Terakki devrinde..
Cumhuriyetten hemen sonra.
Yazılan şiirler hep ölüm üzerine.. Vatan eşittir ölüm. Veya ölürsen
vatandır.
Ölçülemeyen, tartılamayan, muğlak, muallak veya kimsenin itiraz
edemeyeceği, sağlamasını yapamayacağı kavramların çok kullanıldığı
devirler iyi devirler değildir.
....
Bir dönem, 90'lı yıllarda dağa taşa ,"Her şey vatan için" yazma
modası vardı. "Vatanımı seviyorum" modası vardı.
Vatanın nasıl sevileceği konusu sulanınca Şubatçı -Martçı Paşalar
yeni bir slogan bulmuştu:
"Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır"
Hiç olmazsa bir anlamı var.
Niye var? Birisi ortaya atılıp, "Ben vatanımı o kadar çok seviyorum
ki, gerekirse ölürüm" dediği zaman;
-Abi sen ne iş yapıyorsun denilebilir.
-Belediyede çalışıyorum.
Ürettiğin artı değer ne? Yaptığın işi o şartlarda yapmak için can
atan kaç kişi var?
Belki yüz binlerce.. Bırak biraz da sıradakiler sevsin
vatanını..
Yok ben daha çok seviyorum.
....
Tarım Bakanlığı gıda denetimi yapıp firmaları teşhir ediyor. Tulum
peynirlerinin neredeyse yüze 90'ına margarin yağı basmışlar.
Hangisini tutup götürsen, "Vatanımı çok seviyorum vatan için
ölürüm” der.
Pis herif bu hileyi niye yapıyorsun desen, ne der?
Vatanı kuru kuruya sevme işini bırakıp biraz da işimizi iyi yapsak
diyorum.
Filanca vergi veriyor sen de onun ödediği paradan aldığın maaşla
vatanını çok seviyorsun. O zaman o adamın vatan sevgisi istihdam
ettiği veya kamuda istihdam edilmesine vesile olduğu adam sayısınca
değil midir?
Mesela 126.000 kişinin vatan sevgisinin toplamı kadar seviyordur
vatanını.
...
Vatan için iyi bir şey yapılacaksa akla hemen silah geliyor ama çok
iyi bir gübre geliştiren, tarlaların ıslahı için bir çözüm bulan
adam da vatan için iyi bir şey yapmış sayılır.
Asli işinde hep hile, hurda, sahtekârlık, yapan adam ölüme hazırım
deyince zımnen veya vicdanen tertemiz mi sayılacak?