Rus savaş uçağının düşürülmesi önceden hesabı yapılmış, bir
ihtimal olarak tartışılmış, başımıza böyle bir iş gelirse ne
yapalım sorusuna cevap olarak "gereği yapılsın, müdahale edilsin"
kararı verilmiş bir işe benzemiyor.
Ayıp olmasa, "Ne oldu, nasıl oldu biz de tam olarak anlayamadık"
denilse yeridir.
Teknik olarak siyasi irade genel emri vermiş, ordu da bu emri
uygulamış. Son ihlale özel bir emir, istişare olmadığı
anlaşılıyor.
Rusya da şaşkın.. Neden şaşkın? Böyle bir olaya ihtimal
vermedikleri (beklemedikleri) için şaşkın. Daha bir hafta önce
Antalya'da gülüp şakalaşırken bir hafta sonra başlarına böyle bir
iş geliyor. Beklemedikleri şey geliyor. Arkamızdan vurulduk, derken
beklemediğimiz bir anda, arkamızı dönmüşken mi demek
istiyorlar?
NATO açıklaması ortaya karışık kebab tadında.. Türkiye'nin bize
daha yakın diyalogla çalışması lazım, diyor. Bu diplomatik dilin
tercümesi "kafanıza göre iş yapmışsınız" oluyor. Sonra Rusya ile
diyalog tavsiyesinde bulunuyor.
Batı basınında bu işi 50 yılın olayı gören de var, "Bir NATO ülkesi
doğrudan Rus uçağına saldırdı ve düşürdü" gibi, komplike ve kafa
karıştırıcı olarak gören de.
Komplike demelerinin sebebi şu: Uçak vurulduktan sonra atlayan
pilotlar havada asılı iken yerden tekbir getirerek ateş açanlar
var.. O arada Türkçe bağıran biri var: "Ateş etmeyin, bize canlı
lazım, esir alacağız."