Evren Paşam'a sempati duyduğumu artık herkes biliyor. Belki 30
defa yazmışımdır.
Çoğunuz sevmezsiniz. Aslında niye sevmediğinizi de bilmezsiniz.
Birisinin önünüze hazır gerekçeler koyması lazım.
Şu sebebten sevmiyoruz.. O metne bakarak neden sevmediğinizi
açıklayabilirsiniz.
Bir tek o dönemin mağdurlarının hazır metne ihyacı yok. Acı
çekmişlerdir, hapishanelere düşmüşlerdir, zulüm görmüşlerdir, "İşte
bunun için sevmiyoruz" derler, onları bu hesabın dışında tutuyor
saygı duyuyorum.
Paşamın döneminde yasama görevini dört kişi yürütüyordu. Millî
Güvenlik Konseyi'nin dört üyesi ve bir de başkanı Paşam vardı.
O dört üyenin yazdığı, kural hâline getirdiği metin kanun
oluyordu.
Resmî Gazete'de de yayınlanıyordu.
Buradan şöyle bir soru çıkarıyorum.. Yasamanın dört kişi olması ile
400 kişi olması arasında ne fark var?
400 kişinin önüne de hazır kanun metni geliyor, dört kişinin önüne
de.. Hatta dört kişi hazıra itibar etmiyor, hazırlayanlara şöyle
bir metin üzerinde çalışın, diyor.
400 kişi sadece parmak kaldırıyor. Ben de şöyle düşünüyorum, böyle
bir endişem var diyeni yok.
O zaman 400 olmasının faydası ne? Yine her şey üç beş kişinin
iradesiyle oluyor.
....
Yine Paşama karşıyız ama 34 senedir onun yazdırdığı anayasa ile
idare ediliyoruz. Bu kadar karşı olan insan var bu kadar karşı olan
insanlar 34 senedir bir araya gelip bir anayasa yazamadılar.
Tamam o yazdı bu yazdı ama halk da oy verdi. Şimdi yine yapılacak
olsa oturup siz mi yazacaksınız, birileri yazıp getirecek siz de oy
vereceksiniz.
Bakın bu da oy oranı:
982 Anayasa referandumu.. 12 Eylül Darbesi'nden sonra hazırlanan
1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982’deki halk oylaması ile
1982 Anayasası, yüzde 8.63 'hayır' (1.626.431 seçmen) oyuna
karşılık, yüzde 91.37 'evet' (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul
edildi.