Ahmet Sağırlı Türkiye Gazetesi

İşkenceye maruz kalan Harbiyeliler

İki gündür televizyon kanallarını dolaşarak Kara Harp Okulu'ndan neden ayrılmak zorunda kaldıklarını anlatan iki öğrenci var. Mağdur sayısının 2300 olduğunu, mağdurların temsilcisi olarak ekranlara...

04 Ağustos 2016 | 278 okunma

İki gündür televizyon kanallarını dolaşarak Kara Harp Okulu'ndan neden ayrılmak zorunda kaldıklarını anlatan iki öğrenci var.
Mağdur sayısının 2300 olduğunu, mağdurların temsilcisi olarak ekranlara çıktıklarını söylüyorlar.
2009-2016 yılları arasında Harbiye'den ayrılan öğrenci sayısı iki binden fazla.
Maruz kaldıkları işkenceleri 12 Eylül mağdurlarından bile dinlemedik. Tek istisnası Diyarbakır Hapishanesinde yaşananlardır.
Asfaltta sürükleyerek yara bere içinde bırakmak.. Sonra yaraya tuz basmak.. Sonra günlerce aç bırakmak.. Sonra ölmesin diye serum bağlatmak.. Serum şişesi yarılanmadan revirden çıkarmak.. Her fırsatta dayak.. Her işkenceden sonra, "En iyisi sen bir dilekçe yaz, çek git" telkinleri.
Sıralı amirlere tek tek giderek yaşadıklarını anlatmayı deneyenler olmuş.
Anlatılanlara göre şebeke her tarafta.. Hepsi başından savmış.. Duymazdan gelmiş. Dayanamıyorsan git demiş.
Cemaatten olmayanı veya olma ihtimali olmayanı Harbiye'de yaşatmamışlar.
Babası muvazzaf albay olan bir öğrenci de aynı şiddeti yaşamış.
Baba okul komutanı ile görüşememiş.
Aylar sonra bir aracı vasıtasıyla ulaşmış, ciddiye almamışlar.
Baba, Kara Kuvvetleri Komutanlığına,
Genelkurmaya dilekçe yazmış. Suç duyurusunda bulunmuş. Bir hafta sonra dilekçesine verilen cevapta, "Yapılan araştırma-soruşturma sonunda suç unsuruna rastlanmamıştır" cevabı verilmiş.
Olayların yaşandığı tarih aralığı 2009-2016.
Sayın bakalım arada kaç kuvvet komutanı, kaç genelkurmay başkanı var.
Kaç okul komutanı var.
Bu kadar insan olup bitenlerden nasıl habersiz olur. Nasıl atlatılır. Daha Harp okulunda yaşananlardan habersiz olanların diğer işlerden haberdar olması nasıl beklenir.
Yoksa “Hepsi her şeyden haberdardı ama yapabilecekleri bir şey yoktu” mu demeliyiz.
Haydi hiçbir şeyden haberleri yoktu, bu kadar kısa zamanda bu kadar öğrenci neden kendi isteğiyle ayrılmış, araştıralım diyen bir adam çıkmamış mı?
Ayrılanlardan üçünün, beşinin, onbeşinin hikâyesini dinleyelim diyen olmamış mı?
Tarih aralığına bakın.. 2013-16.. Haydi 2013 senesine kadar olan kısımda herkes var.. Hepimiz gafil avlandık. Bilmiyorduk, tahmin edememiştik vs diyebiliyoruz. 2013 sonrasının açıklaması ne?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bu devlet işi" demişler.. 11 Mayıs 2017 | 652 Okunma Hüsranla biten hikâye.. 10 Mayıs 2017 | 512 Okunma Şehirle beraber büyüyen çocuklar... 09 Mayıs 2017 | 500 Okunma Yaşanmış istihbarat fıkrası... 05 Mayıs 2017 | 376 Okunma Muhafazakâr-Lümpen 04 Mayıs 2017 | 516 Okunma