EN ÇOK HANGİ ÜLKENİN DÜŞMANI VAR?
Biz iki yıldır kimi ikna etmek için çırpınıyoruz:
Sondan başa doğru, Sarraf'ı tutuklatan Savcı Bhara'nın Gezi'de
parmağının olması.. Karaman'daki yurtta olup bitenlerin paralel
tezgâhı olması, YPG'nin PKK'nın aynı olması, aksi giden işlerimizde
Alman parmağının olması, herkesin bir olup Amerika'sı ile,
Fransa'sı ile Almanya'sı ile bizimle uğraşması, BM'nin adil
olmaması, işlerin Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin keyfine
kalması, özellikle Almanların 3. havalimanımızı çekemiyor olması,
hasedinden çatlaması, FETÖ'nün, PKK'nın omuz omuza olması,
Rusya'nın PKK'ya silah veriyor olması, Demirtaş'ın Rusya'dan füze
istemesi, HDP'nin PKK'nın siyasi uzantısı olması.. Suriye'de yanlış
yapanın Batılılar olması, IŞİD'la asıl mücadele edenin biz olmamız,
masayı devirenin HDP olması, KK'nın yok sayılması, paralelin en
sonunda MHP'ye de parmak atmış olması... Hepsinin bire bir doğru
olduğunu varsayalım. Abartısız doğru diyelim. İkna olduk. Bizim
dışımızda kalan herkes yalancı, iftiracı ve bize düşman. Hepsi
bizim kötülüğümüzü istiyor. Hepsi batalım, bitelim istiyor. Burada
vatandaş olarak bize düşen görev ne? Ne yapmamız lazım. Bizden
beklenen bir şey olmasa sabah akşam çırpınırcasına bizi ikna etmek
için uğraşan insanlar olur mu?
Acaba şöyle mi düşünmemiz gerekiyor:
Bir yerde bir aksilik, ihmal, kusur varsa bilinsin ki arkasında
hainler veya düşmanlar veya örgütler vardır. Hain, düşman, gafil,
örgüt üyesi, paralel yapı olmasa.. Kripto paralel olmasa işler
tıkır tıkır tıkır yürür veya yürürdü. 1987'de dünyanın 17. büyük
ekonomisi idik. Şimdiye kadar ilk on arasına girerdik.