Seçimden önce çok kimse "Hayırlısı olur inşallah" diye dua
ediyordu.
Şimdi o insanlar sonucu kabullenemiyor.
Güzel amcam, hürmetli muhabbetli amcam, "Sen hayırlısı olsun,
demiyor muydun, bu sonucun hayırsız olduğunu nereden
biliyorsun?"
...
Kaldı ki sürpriz bir sonuç yok. Karar mevkiinde olanların önüne
seçimden çok önce bu sonuçların bir benzeri konmuştur. Orada HDP
için yüzde 13 değil de yüzde 11 yazıyordur.
Salt çoğunluğu sağlayamayacaklarını biliyorlardır.
Sonrasında, oyları toparlamak için yapılan kampanyalarda bazı
sıkıntılar var. HDP'nin barajın altında kalması için hedef
alınmasında, canhıraş şekilde meydan meydan dolaşmakta, bu arada
bir hafta sonu İstanbul'u bir kere daha fethetmekte, fethederek oy
istemekte, fethedenler üzerinden oy istemekte, Çanakkale geçilmez
retoriklerinde..
(Parantez içinde bazılarının asla kabullenemeyeceği bir not:
Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasaydı, HDP hedef alınmasaydı hem
HDP yüzde 13'e yükselmezdi hem de AKP'nin oy oranı biraz daha
iyi olurdu)
Bilen biliyor ben millî irade takıntısı olmayan bir adamım.
Takılanlar için söylüyorum: Bu millî iradedir, iradeye samimiyetle
razı olmak lazım, usulen ve siyaseten değil.