SEVGİLİ Yarbay Mehmet Bey.
Sen ay-yıldızlı bayrağa sarılmış kardeşinin tabutuna "Ali'm,
Ali'm" diye sarılırken...
Yaşadığını acıyı ta içimde hissettim.
*
Aslan gibi kardeşini kaybetmiş olmanın acısıyla isyan
ediyordun.
İnsana yarbaylığı, üniformayı, hiyerarşiyi, emir-komutayı,
garnizonları, komutanları falan unutturan bir acının isyanıydı
bu.
*
Sen yürekten haykırırken...
"Ak trol" denilen besleme ahlaksızlar, hemen harekete geçtiler.
Ve ağızlarına ne geliyorsa söylediler:
"Yarbay Alevi" dediler.
"Yarbay siyaset yapıyor" dediler.
"Yarbay paralelci" dediler.
"Yarbay terörist" bile dediler.
*
Sevgili Yarbay.
Bunları iyi tanı.
Bunlar siyaset adına yalan söylemekten, iftira atmaktan, gözünü
kırpmadan her türlü ahlaksızlığı yapmaktan zerre kadar çekinmeyen
mahluklardır.
Siyaset ve iktidar, bu mahlukların gözünü o kadar karartmıştır
ki... Aslan gibi kardeşini kurban vermiş olan bir abinin,
ay-yıldıza sarılmış kardeş tabutu karşısında siyaset yapabileceğini
zannederler.
Bunlar iktidar şehvetinin o denli kurbanı olmuş durumdalar ki...
Bir abinin, şehit düşmüş kardeşinin tabutuna sinsice bakıp, "Dur,
ben şimdi bu fırsattan istifade AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın
işine gelmeyecek bir çıkış yapayım" diye düşünebileceğini
zannederler.
Bu derece çukurlaşmış, bu derece pespayeleşmiştir bunlar.
*
Sevgili Yarbay.
Bunları iyi tanı.
Bunlar kardeş acısını bile anlamayacak, kardeş acısını bile
bilmeyecek hale gelmiş yaratıklardır.
"Siyaset" denilen olgu, bunları insanlıktan çıkarmıştır.
Siyaset bunları cenazeye saygısız, ölüme saygısız, acıya saygısız,
isyana saygısız birer canavara dönüştürmüştür.