HUSUS BİR: İstanbul’a kazandırılacak olan muazzam havaalanıyla gurur duymak, orada çalışan işçilerimizin sorunlarına karşı duyarsız olmamızı gerektirmez. Hem devasa projeyle gurur duyup hem de işçilerimizin sorunlarına karşı duyarlı olmayı başarabiliriz.
HUSUS İKİ: Havaalanının 29
Ekim’e yetişmesi için çabalamak tabii ki takdire değer. Yapılan
fedakârca çalışmaların tabii ki farkında olmalıyız. Ancak “proje
ille de 29 Ekim’e yetiştirilecek” diye işçiler asla mağdur
edilmemeli.
HUSUS ÜÇ: Provokasyon varsa
bile... Bu provokasyonun önüne geçmenin tek yolu var: İşçilerin
haklı taleplerine kulak vermek ve o talepleri yerine getirmek... Bu
yapıldığı takdirde dünyanın bütün provokatörleri bir araya gelseler
bile ancak havalarını alırlar.
HUSUS DÖRT: Üçüncü havaalanına
kökten karşı olanların, işçilerin yaşadıkları sorunlar üzerinden
kendi tezlerini haklı kılma çabaları fena halde sırıtmaktadır. O
ayrıdır, bu ayrıdır.
HUSUS BEŞ: “Bunlar Gezi’yi
hortlatacak! Bunların derdi başka! Bunlar dış güçlerin maşası!”
falan diyerek sorun çözülmez... Müzakere ederek, ikna ederek
çözülür... Müzakere, ikna süreçleri yaşandığı takdirde... Ne Gezi
hortlar, ne dış güçler numara çevirebilir.
HUSUS ALTI: İşçilerin etnik
kimliklerine yönelik yapılan vurgular ve o vurgulardan sonuç
çıkarmak sadece ve sadece ahlaksızlıktır, başka bir şey değil.
HUSUS YEDİ: Toplumsal
olaylarda gözaltına almak, TOMA’ları harekete geçirmek, jandarmayı
devreye sokmak falan... En son ama en son alınması gereken tedbir
olabilir. En son alınması gereken tedbiri ilk önce almaya kalkmak
olayları küçültmez, büyütür!
TAHTAKURUSU, YEMEK, SERVİS... SORUNLAR
ÇÖZÜLÜYOR!
İstanbul Yeni Havalimanı işletmesi olan IGA AŞ’den yazılı bir açıklama geldi bana.
Yazılı açıklamada öncelikle şu husus vurgulanıyor:
“Olayın gerçekleştiği ilk andan itibaren IGA İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu, sorunların çözümü için yoğun bir mesai harcamıştır. Sorun ve talepleri dinlemek üzere işçilerimizle hızlıca bir araya gelmiş, yapılan görüşme sonucu sorun yaşandığı tespit edilen noktalarda vakit kaybetmeden adım atılmaya başlanmıştır. Kadri Samsunlu, 500’e yakın taşeron firma patronlarıyla bir araya gelmiş ve sorunların giderilmesiyle ilgili kendilerine talimat vermiştir”.
Yazılı açıklamada...
Provokasyonlarla olayların kasten tırmandırıldığı, 36 bin kişinin çalıştığı bir ortamda olaylara küçük bir grubun katıldığı da ifade ediliyor.