HAKİKİ başkanlık sistemi gelseydi...
- Başkanlık seçimi ile parlamento seçimi aynı anda olmazdı.
- Başkanın Meclis’i feshetmesi, Meclis’in de başkanı görevden
alması mümkün olmazdı.
- Başkan kafasına göre bakan atayamaz, atayacağı bakanlar Meclis
önünde saatlerce ter dökerdi.
- “Parti genel başkanı” olan bir başkan, pek tahayyül
edilemezdi.
- Başkanın milletvekillerinin seçilmesinde en küçük bir payı bile
olamazdı.
- Seçimde halk, “başkan yardımcısı”nı da seçerdi.
- Başkandan hesap sormak çok kolay olurdu.
*
Yani bugün içinde bulunduğu tuhaf durumdan kurtulur, çok daha
demokratik, çok daha kurallı, çok daha hukuki yepyeni bir
sistemimiz olurdu.
Ben de buna destek verirdim.
*
Ve fakat... Gelgelelim...
Böyle bir başkanlık sistemi getirmek yerine üç-beş yıl sonra
herkesin “yandım Allah” diye değiştirmek isteyeceği garip, tuhaf,
acayip bir sistem getirdiler.
*
“Yahu hani sen başkanlık sistemine destek verecektin” diye soranlar
oluyor da...
O yüzden yazdım bunları.
HA TİYATRO DEMİŞSİN HA KONTROLLÜ DARBE
15 Temmuz’a “kontrollü darbe” dedi Kemal Kılıçdaroğlu...
*
Düşünsenize:
Tanklar sokaklara çıktı. İnsanlar katledildi. Helikopterlerle
saldırıldı. Savaş uçaklarıyla Meclis bombalandı. Kan döküldü. Her
şey göze alındı... Falan.
*