Galatasaray dün gece Ankara'da kaybetti. Eğer sezon sonunda
Galatasaray şampiyonluğu kaybederse, bilin ki bunun nedeni dün
geceki mağlubiyettir. Peki Galatasaray kazanmayı hak etti mi? Asla.
Hatta bir puanı bile hak etmediler. İkinci yarıda Bafetimbi
Gomis'in şutu dışında bırakın gol pozisyonu yakalamayı, tehlikeli
pozisyon bile üretemediler.
Aslında oyunun hemen başında Gençlerbirliği'nden Deniz'in
Muslera'yı geçtikten sonra ayağı kaymasa, Galatasaray maça mağlup
bile başlayabilirdi. Galatasaray'da Fernando dışında kimseyi
beğenmedim. Özellikle ilk yarıda çok yavaş oynadılar. Rakip zaten
kalabalık olarak müthiş bir savunma yaptı. Yavaş oynarsan, sıfıra
inemezsen, şut atamazsan nasıl kazanacaksın?
Fatih Terim'in ikinci yarıdaki oyuncu değişiklikleri de fayda
etmedi. Bir türlü istediklerini yapamadılar ve son dakikalarda
Gençlerbirliği'nden sol stoper Alper, mükemmel bir gol attı.
Düşünebiliyor musunuz, maçın son dakikası, Gençlerbirliği 1 puana
razı, ama Manu soldan giderken, onun da solundan sol stoper
pozisyona giriyor ve müthiş bir vuruşla maçı kazandırıyor.
Dün gecenin yegane sorumlusu, Galatasaraylı oyunculardır. Sanki lig
bitmiş, orta sıralarda, formalite maçı oynar gibi oynadılar. Belki
de dün gece şampiyonluğu kaybettiler. Tabii bunu söylemek kolay
değil. Ama lig bitimine çok az haftalar kala Galatasaray'dan hiç
kimse, hatta Terim bile böyle bir mağlubiyeti hesaplayamazdı. Bu
maçların telafisi yok. Bakalım Galatasaray telafi edebilecek
mi?
Madalyonun bir de öbür yüzü var. Eğer Gençlerbirliği bu sene kümede
kalacaksa, bunun da aslan payı dün geceki galibiyettir.
Çok önemli bir karşılaşmadan çok önemli 3 puanı almayı
başardılar.
Hakem Cüneyt Çakır, o kadar rahat ki, oyuncular ona o kadar inanmış
ki, birkaç hata da yapsa kimsenin bir şey dediği yok. Dün gece de
birkaç hata yaptı ama kolay maçı, oldukça da iyi yönetti. ...