Galatasaray belki dün gece bir puan aldı ama futbol adına utanç
verici bir tablo sergiledi. Sahada sadece Muslera varmış gibi
oynadılar. Belki biraz da Ozan... Gerisi asla ve asla kabul
edilemez bir performans sergilediler. İlk yarıya bakıyoruz;
kanatlara inemeyen, doğru dürüst şut çekemeyen bir Galatasaray
vardı. Hele bu yarıda, defansın arkasına atılan her top ya da
yapılan her koşu Schalke için pozisyon oldu. Aslında Schalke
kanatları çok iyi kontrol edip, Galatasaray'ın buralardan gelmesini
engelledi. Ndiaye yok, Donk orta sahadan çok stoperlerinin hatasını
kapatırcasına oynamaya çalıştı. İkinci yarı tablo daha da vahimdi.
Bütün kontrol Schalke'ye geçti. Pozisyon ardına pozisyon
yakaladılar ama maçın yıldızı Muslera tek başına direnen oyuncu
oldu. Eğer ilk yarıda Muslera'nın, Konoplyanka'ya yaptığı hareketi
hakem penaltı olarak görse ki penaltıydı ve Schalke bu golle öne
geçse dün gece Galatasaray çok acı şeyler yaşayabilirdi. Dün geceki
bir puan kötü değil ama oynanan futbol, Muslera dışındaki
oyuncuların performansı, bu seviye için fevkalede kötüydü. Şimdi
Galatasaray, Schalke'ye gidiyor. Aslında Schalke adı büyük ama bu
sezon için vasat hatta vasatın altında bir Alman takımı. Böylesine
vasat bir takım dün gece Galatasaray'ı belki yenemedi ama sürklase
etti.
Galatasaray Fransız hakem Bastien ile gurur duymalı. Adeta
Galatasaray Lisesi'nden mezun olmuş gibi hakemlik yaptı. İlk yarıda
Muslera'nın yaptığı hareket o kadar bariz penaltı ki hakem çalmadı,
çalamadı. Ve kartın rengi de sarı olmalıydı. Dedik ya; dünkü bir
puanın başrol oyuncuları Muslera ve Fransız hakem.