Fenerbahçe çok sorunlu günler yaşıyor ve puan olarak da zirveden
çok geride kalmışken gelen bu galibiyet sadece 3 puan değil. Bu
galibiyet takımı da belli oranda toparladı. Fenerbahçe çok mu iyi
oynadı, hayır... Çok pozisyona mı girdi, o da hayır... Ama
Fenerbahçe'nin bu galibiyete çok ama çok ihtiyacı vardı. Aslında
maç beklenildiği gibi gitti.
Kontrollü, tedbirli oynayan bir Konyaspor bekliyorduk, onu da
gördük. Maçın başından sonuna dek kompakt oynamaya çalıştılar.
Fenerbahçe işte bildiğimiz Fenerbahçe... Çabuk adamlarıyla
pozisyona girmeyi düşünen ve bunu belli oranda da dün gece Lens ile
başarmış bir takım. Lens'i kutlamak lazım. Çok güçlü, tekniği
yüksek, iyi bir oyuncu. Dün gece tek başına, kişisel gayretiyle bir
penaltı yaptırdı ve Fenerbahçe'ye maçı kazandıran isim oldu.
İkinci yarıda da Fenerbahçe'nin Van Persie ile kaçırdığı mutlak bir
gol var. Birkaç saniye içinde 3-4 pozisyon art arda kaçtı. İlkinde
Van Persie 2 metreden vurdu, üst direkten döndü, topa Van Persie
tekrar kafayla vurdu, tekrar vurdu ama gol olmadı.
Son 15 dakika oyunun kontrolü Konyaspor'da görünüyor gibi olsa da
hiçbir pozisyon üretemediler. Sadece aldılar, sağa-sola iyi pas
yaptılar ama Fenerbahçe iyi kapandı. Sonuçta Fenerbahçe
kazanamasaydı her türlü sıkıntı büyüyebilirdi. Üstelik hiç kimse de
Konyaspor karşısında Konya'da alınmış bu galibiyeti küçümsemesin.
Fenerbahçe futbol olarak fazla bir ışık vermese de bu birçok şey
için dönüm noktası olabilir.
Hakem Bülent Yıldırım ruhen ve bedenen miladı dolmuş bir hakem
görüntüsünde. Fenerbahçe lehine verdiği penaltı doğru. Emenike'nin
penaltı atışında da bir duraksaması var. Yeni kural 'Futbolcu
kaleciyi aldatmak için duraksama yaparsa aleyhine vuruş' diyor.
Emenike'nin pozisyonu net bir aldatma değil. Topa çok yakın
değilken duraksıyor, ondan sonra hareketleniyor ve golü
yapıyor.