Dün
gece bir kez daha gördük ki çok iyi oynamasan da rakip iyi dirense
de fark yaratan oyuncuların varsa maçı alıveriyorsun... İşte fark
yaratan oyuncular açısından baktığımızda Beşiktaş bu ligin...
Dün
gece bir kez daha gördük ki çok iyi oynamasan da rakip iyi dirense
de fark yaratan oyuncuların varsa maçı alıveriyorsun... İşte fark
yaratan oyuncular açısından baktığımızda Beşiktaş bu ligin en iyi
takımı... 90 dakikaya baktığımızda ise Beşiktaş çok çok mu iyi
oynadı? Hayır... Üstelik butik bir stat, dolu tribünler ve çok iyi
olmayan bir zemin de Beşiktaş'ın aleyhineydi. Göztepe maça çok iyi
başladı. İlk 5 dakikada bir-iki net pozisyonunu harcadılar desek
yalan söylememiş oluruz. Fabri kurtardı... Oyunun hemen başında
Göztepe tek kale oynarken, Talisca'nın sıra dışı golü geldi.
Yumuşak bir ortaya tam 17 metreden yani ceza alanı çizgisinin hemen
üzerinden kafayı vurdu ve golü yaptı. Daha sonra maç ortadaydı. Ama
ikinci yarının başında bence iş bitti. Babel'in o kendine has,
görmeye alıştığımız klasik gollerinden biri daha Beşiktaş'a iki
farklı üstünlüğü getirdi. Yine soldan girdi, içeri çekti,
savunmadan kurtuldu, köşeye bıraktı. Babel gibi bu sezon çok iyi
oynayan bir başka kaliteli ayakla da üçüncü gol geldi. Bu golde de
Talisca arkası dönük Cenk'in önüne topu harika yuvarladı, Cenk'in
alışı, dönüşü ve vuruşu da buram buram kalite kokuyordu.
GOL OFSAYT
Sonuçta Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nden sonra kendi ligine de hoş
geldi. Üstelik bu Göztepe'den o statta üç puan almak Türkiye'de her
takım için çok zor görünüyor. Gelelim hakeme; Hüseyin Göçek çok
kötüydü. İkinci yarıda Göztepeli savunma oyuncusu, Talisca'yı ceza
sahasının hemen dışında net çekip, indirdi. Hüseyin'den 'gık' yok.
İkinci yarıda yine Atiba penaltı yaptı. Yine 'gık' yok. Ayrıca
Göztepe'nin attığı golde de ofsayt var.