Okullarımızın yarıyıl tatiline girmekte olduğu şu günlerde, gençlerimizin namazla ve cami ile ilişkilerini güçlendirmek adına “namaz gönüllüsü” hocalarımızın, eğitimcilerimizin, resmi ve sivil kurum ve kuruluşlarımızın gençlik birimlerinin güzel çalışmalarına tanık olmak bizleri gönendiriyor.
İmam-Hatip ortaokulları ve İmam-Hatip liselerimiz başta olmak üzere çoğu eğitim kurumlarımızda Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Merkezleri vb. resmi ve sivil kurumlarımızın yaptığı Cami buluşmaları, Sabah Namazı buluşmaları vb.ne ilaveten yarıyıl tatilinde bir haftalık etüt, din eğitimi ve oyun içerikli kamp camileri, geziler, kitap okuma grupları, bilgi yarışmaları gibi faaliyetlerin de organize edileceğini öğrenmek, doğrusu bizleri mutlu ediyor.
Her il ve ilçede kadın ve erkek gençlik koordinatörleri ve yönetim kurulları oluşturan Diyanet İşleri Başkanlığımızın, geçen hafta İstanbul Müftülüğünce “Coşku Faaliyetleri” bağlamında 22.000 genç ile Fatih Camii’nde Teheccüt Namazı kılınmasını organize etmesi, bu minvalde oldukça heyecan verici idi.
Bu arada; Diyanet Teşkilatımızın son yıllarda Cami Gençlik Kolları ve kütüphaneleri oluşturduğunu, Gençlik Eğitim Merkezleri açtığını, çalışan gençlikle ilgili özellikle iş ahlakı ve âhîlik merkezli sohbetler ve dezavantajlı gençlik gruplarına yönelik eğitim faaliyetleri düzenlediğini, gerek TDV üniversite ev ve yurtlarına ve gerekse KYK’lara manevi rehberler atadığını ve bütün bu çalışmaların gençliğimize sahip çıkma ve onları namaz ve cami ile buluşturma amacına hizmet noktasında önemli olduğunu biliyoruz.
Ancak, insanımızı ve özellikle gençliğimizi “her türlü kötülükten -fahşâ ve münker’den- alıkoyan” (Ankebût 29/45) namaz ibadeti ve cami ile onları buluşturmak için ne kadar çok çalışma yapılsa azdır.