Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Öteden beri ırkçı ve
göçmen karşıtı söylemleriyle öne çıkan Marine Le
Pen'in liderliğini yaptığı “Ulusal Cephe”
zaten anketlerde birinci parti çıkıyordu. Resmi olmayan ilk
sonuçlara göre Ulusal Cephe yüzde 30'a yakın bir oy
aldı. Nicolas Sarkozy'nin partisi
“Cumhuriyetçiler” ikinci,
Cumhurbaşkanı François Hollande'ın
ve Başbakan Manuel Valls'in partisi
“Sosyalist Parti” ise üçüncü sırada.
13 Aralık'taki ikinci tur seçimlerde de Ulusal Cephe'nin birinci
parti çıkması durumunda Fransa'da siyaset yeni gerilimlere sahne
olabilir. Yerel seçimlerin ikinci turunda Ulusal Cephe'nin önünü
kesmek için “Cumhuriyetçiler” ile “Sosyalist Parti”nin işbirliğine
gitmesi –bir iki önemsiz girişim dışında– beklenmiyor.
“Cumhuriyetçiler” işbirliğine sıcak bakmıyorlar.
Bölgesel yönetimlerin bilhassa ulaşım, eğitim ve ekonomi
politikaları üzerinde çok geniş yetkilerinin bulunması göçmenlerin
hayatını daha da zorlaştırabilir. Ulusal Cephe'nin ikinci turda da
birinci çıkması iktidardaki Sosyalist Parti'yi köşeye
sıkıştırabilir. Fransa'nın “Euro bölgesi”nden
çekilmesini savunan Ulusal Cephe'nin zaferi
“Avrupa Birliği”ni tehlikeye atar.