"Haçlı seferleri”ni istisna edersek Türkiye, Selçuklu
devirlerinden itibaren daha çok Doğu'sundan gelen yıkıcı tehditlere
maruz kaldı. 13. yüzyıl başlarında Doğu'dan gelen 'Moğol
kasırgası' neticesinde “Anadolu Selçuklu Devleti” çözüldü,
ülke istila edildi ve boyunduruk altına alındı. Anadolu'nun
toparlanması ise bir hayli uzun sürdü. 15. Yüzyıl başlarında
Doğu'dan gelen bir diğer kasırga, “Timur”du. Bu kasırga “Osmanlı
Devleti”ni çöküşün eşiğine kadar getirdi. Ülke iç isyanlar, şehzade
kavgaları, beylikler arasındaki rekabetler ve iktisadi durgunluk
sebebiyle ateş çemberinden geçerek güçlükle toparlanabildi.
Osmanlı ne zaman Batı'da güç kazansa Doğu'daki rakipleri tarafından
eteğinden geri çekilerek engellenmek istendi. “Venedikliler”
ve“Papalık” gibi dönemin etkili Avrupa güçleri “Osmanlı”yı
kendilerinden uzak tutmak için Doğu sınırlarındaki rakip güçlerle
işbirliği yaptılar. Bu rakip güçlerin küçük iktidar hırslarından
gayet güzel şekilde istifade ettiler. Papalık, Venedik ve daha
başka Avrupalı güçlerle ittifak yapan bölge devletleri,
Anadolu'daki yerel beyliklerin Osmanlı devletiyle ihtilaflı
meselelerinde doğrudan veya dolaylı taraf oldular. Böylece, Osmanlı
Devleti'ni doğusunda ziyadesiyle meşgul ettiler.
Osmanlı Batı'daki sınırlarını genişletirken Türkiye'nin doğusunu
karıştırdılar. Doğudaki bölgesel-yerel güçler Papalığın,
Osmanlıları Avrupa'dan ve Anadolu'dan söküp atmayı planlayan
“Haçlı İttifakı”nın parçası olmayı içlerine sindirebildiler.
Bu planın gerçekleşmesi halinde, Haçlı Seferleri'nde olduğu gibi,
“Küçük Asya”nın ve “Yakın Doğu”nun zamanı geldiğinde istila
edileceğini hesaba katmadılar. Haçlı Seferleri'nde ne olmuştu,
hatırlayalım. Antakya'da, Urfa'da, Trablusşşam'da, Kudüs'te Haçlı
krallıkları ve kontlukları kuruldu.
1460'larda Diyarbakır'ı üs edinen Akkoyunlu Hükümdarı “Uzun Hasan”
Osmanlı'yı ortadan kaldırmak amacıyla Venedik, Papalık ve Haçlı
seferleri sırasında Kudüs'te kurulan askeri bir tarikat olan
“Rodos Şövalyeleri”yle bile işbirliği yaptı. Osmanlılara karşı
kullanmak üzere Venedik'ten top, tüfek, asker ve cephane desteği
talep etti. Haçlı donanması Ege kıyılarını vururken Akkoyunlular
Karaman ilinde kargaşa çıkarmaya devam ettiler. Venedik ve Papalık
gemileri vaat ettikleri silah ve cephaneyi Uzun Hasan'a ulaştırmak
için İçel sahillerine kadar geldiler. Osmanlı'nın Karaman
sahillerini askeri denetim altına alması sonucunda Akkoyunlu
kuvvetleriyle Haçlı kuvvetleri Akdeniz'de birleşemedi. Cephane
yerine ulaşamadan Uzun Hasan tehlikesi bertaraf edildi.
Akkoyunlular bir daha felah bulmayarak sahneden silindiler.