PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyondan sonra dönemin
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “PKK artık ayağını denk alsın.
Unutmasın ki bizim için PKK’nın oradaki kampları ve hareketleri BBG
evi gibidir” demişti.
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve kuvvet komutanları, operasyonu
birlikte izlemişlerdi. Büyükanıt, “Büyük bir heyecan içinde
izledik” diyordu.
PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyon öncesinde Türkiye ile Amerika
arasında önemli bir trafik yaşanmıştı. Dönemin Başbakanı Erdoğan
ile Başkan Bush, ‘anlık istihbarat’ konusunda anlaşmaya
varmışlardı. ABD bize, PKK’nın konuştuğu uydu telefonunun kodlarını
vermişti. Ukrayna’ya giden bir ekip, Troya telefonlara bu kodları
yükletmişti. ABD destek verdiği takdirde PKK ile mücadelede ne
denli ilerleme sağlandığı, ‘anlık istihbarat’ süresince daha iyi
anlaşılmıştı.
O nedenle Büyükanıt, “Amerika istihbarat verdi. Ama istihbarat
kadar önemli olan başka bir nokta var. Asıl önemlisi, Amerika dün
gece, Kuzey Irak hava sahasını bize açtı” diyordu.
PKK’YA İKMAL YAPAN ABD’Lİ ASKER CD’Sİ
PKK ile mücadelede ABD’nin desteği önemliydi. Netice itibarıyla
Öcalan’ı Kenya’da paketleyip bize teslim eden Amerika’ydı.
Bir de madalyonun öteki yüzü var.
Türkiye ile ABD arasında PKK ile mücadele konusunda bir mekanizma
oluşturulmuştu. Türkiye’yi emekli Org. Edip Başer, Amerika’yı ise
emekli General Joe Ralston temsil ediyordu. Ralston’a Genelkurmay
Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın odasında bir CD izletilmişti. Edip Paşa,
aynı görüntüleri Beyaz Saray güvenlik danışmanına iletti. “Bir CD
vermiştik onlara, orada, PKK’ya ikmal malzemesi taşıyan aracın
şoför mahallinde bir Amerikan askeri oturuyordu! ‘Biz bunu Türk
kamuoyuna anlatamayız’ dedim.”