MERAL Akşener ile konuştuğumuzda Gaziantep'ten dönüyordu.
Morali yerindeydi. Coşkulu bir sesle, “Sanki seçim çalışması
yapıyoruz” dedi. Büyük salon toplantıları ya da meydan mitingleri
yaptıklarını anlattı. Şimdiye kadar 38 yere gitmiş.
“Kimler geliyor” diye sordum. “Sadece MHP’liler değil, çok değişik
kesimden insanlar geliyor” dedi. Bir profil çıkardı. Kadınlar,
kırgın ve küskün MHP’liler, milliyetçi-muhafazakâr kesimler.
İKTİDARIN ALTERNATİFİ GİBİ BAKIYORLAR BANA
Siyasette yeni arayış içerisinde olan bir kesim var mı? Konuyu
biraz daha açıyorum. “Size niçin geliyorlar ve gelenler size ne
diyor?” Akşener, “Bana iktidarın alternatifi gibi bakıyorlar”
karşılığını veriyor. Bir an duraklıyor. “2001’de Sayın Erdoğan’ın
meydanlara çıktığı zamanı biliyorum. O zaman 28 Şubat’tan gelen bir
ezilmişlik, öfke ve diş sıkma hali vardı. Şimdi o yok. Şimdi ise
insanlar bir seçenek arıyor. O seçeneği bulmanın rahatlığı
var.”
Gözlemlerini paylaşmaya devam ediyor: “Bir partinin kongresi var.
Ama gittiğimiz yerlerde meydan mitingine dönüyor. Bu ilginin
altında yatan neden şu; seçenek ihtiyacı doğmuş, alternatif
ihtiyacı doğmuş. Ben, buna cevap veriyorum.”
AK PARTİ’DE DAVUTOĞLU KIRGINLARI OLUŞTU
Bu gözlemlerini biraz daha açmasını istiyorum; “AK Parti’de Sayın Davutoğlu’nun başbakanlıktan gönderilme şeklini içine sindiremeyen, kırgın bir kesim oluştu. Milliyetçi-muhafazakâr, geçmişte AK Parti’ye oy vermiş ama şimdi arayış içinde olan bir kesim var. CHP’de ise geçmişte DYP’ye, ANAP’a oy vermiş, merkez sağ kitle var. Trakya ve Ege bölgesinde. Bunlar CHP’de umduklarını bulamamışlar. Bizi bir alternatif olarak görüyorlar.”
Siyasetin dilinden rahatsız. “Özal’a ‘‘Tonton’, Demirel’e
‘Baba’, Erbakan’a ‘Hoca’, Türkeş’e ‘Başbuğ’ denilirdi. Onlar
birbirlerini latif bir dille eleştirirlerdi. O üslup gitti. Ben
eleştirilerimde saygılı bir dil kullanıyorum. Bir de coşkulu
konuşuyorum.”
İLAN ETTİKLERİ MELEĞİN KANATLARINI YOLUYORUM
MHP genel başkanlığına aday olduğu günden bu yana Meral Akşener, medyanın en çok tartıştığı isimlerden birisi. Sadece tartışılmıyor. Uğramadığı hakaret, maruz kalmadığı iftira kalmadı. Bu sokağa yansımış mı? “Yansımış” diyor ve başlıyor aktarmaya: “Bana yönelik medyadaki saldırılar halkta koruma duygusunu harekete geçirmiş. 28 Şubat’ta kahramanlarıydım. Şimdi yerin dibine geçirmeye çalışıyorlar. Sayın Bahçeli’ye demediklerini bırakmıyorlardı. Şimdi melek ilan ettiler. Ben de meleğin kanatlarını yolan kişiyim.”