Abdulkadir Selvi Hürriyet Gazetesi

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Akşener ve Saadet faktörü

Siyasal sistemimizde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin darbelere, muhtıralara kadar uzanan sancılı bir geçmişi var. O nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ziyade, “Çankaya Savaşları” olarak...

31 Ağustos 2017 | 13.702 okunma

Siyasal sistemimizde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin darbelere, muhtıralara kadar uzanan sancılı bir geçmişi var. O nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ziyade, “Çankaya Savaşları” olarak anıldı.

27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat’a baktığımızda “Çankaya gerçeği” çıkıyor karşımıza. Demirel,  “Kanlar, Kenan Evren’i Çankaya’ya taşımak için akıyordu” diye boşa dememişti. En son 2007 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde 27 Nisan’da e- muhtıra verilmiş, 2014 seçimleri öncesinde Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimi yaşanmıştı. Çünkü rejim açısından Cumhurbaşkanlığı “son kale” olarak görüldü. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, “İstediğimiz birçok bilgi ve belgenin Başbakanlık dahil olmak üzere birçok devlet kurumunun arşivlerinde yok edildiğini gördük. Ancak Cumhurbaşkanlığındaki belgeler duruyordu. Çünkü orayı son kale olarak gördükleri için yok etmemişler” demişti. Nimet Hanım’ın tanımıyla, “Rejim açısından Cumhurbaşkanlığı bir mevki değil bir mevzi olarak konumlanmıştı.”

Askeri vesayetin güçlü olduğu dönemlerde Cumhurbaşkanlığı söz konusu olunca “Asker ne der?” sorusu akla gelirdi. Özal’ın sivil cumhurbaşkanı girişimi ile bu zincir kırıldı. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği sisteme geçilmesiyle birlikte ise, asker ne der korkusunun yerini, millet ne der sorusu aldı.

2019 KIRILMA NOKTASI OLACAK

2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte başkanlık sistemine geçilecek. Erdoğan, mimarı olduğu sistemle ülkeyi 10 yıl daha yönetmek istiyor. Muhalefet de bunun farkında. Başarabilirlerse Erdoğan’ı ilk turda engelleyip, ikinci turda seçtirmemeyi hedefliyorlar. 2019’da ya “Başkan Erdoğan” dönemi başlayacak ya da bir dönem sona erecek. O denli hayati bir seçime gidiyoruz.

2019’a 2 yıl gibi bir süre olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı hesapların yapılmasının altında yatan neden bu. 2019 sadece bir Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, ondan öte anlamlar taşıyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan, Özel ve Dervişoğlu’ndan beklentiler 29 Nisan 2024 | 1.030 Okunma Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konuşulacak mı 26 Nisan 2024 | 4.651 Okunma Erdoğan ile Özel ne konuştular 25 Nisan 2024 | 3.661 Okunma Erdoğan’ın ABD gezisi iptal edildi mi 24 Nisan 2024 | 4.195 Okunma Irak’la tarihi dönüm noktası 23 Nisan 2024 | 503 Okunma