BAŞBAKAN Binali Yıldırım ile MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki
görüşmeden sonra başkanlık sistemiyle ilgili süreç başladı.
İki parti çalışmalarını yapıp, liderler tekrar bir araya gelecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan iyimserdi; “Ben bardağın dolu tarafına
bakıyorum” dedi. AK Parti ve MHP, Meclis’e ortak teklif sunmayacak.
Teklif, AK Parti’nin imzasını taşıyacak ancak iki partinin
iradesini yansıtacak.
AK Parti’nin hazırladığı başkanlık sistemiyle ilgili anayasa
değişikliğinin genel esaslarını aktarırken, ‘denge ve denetleme’
ayağını eksik bırakmıştım. İlk eleştiri Ertuğrul Özkök’ten geldi.
Haklıydı. Başkanlık sisteminin en kritik yanını oluşturan ‘denge ve
denetleme’ konusunu bilerek eksik bıraktım. Çünkü o yazıyı kaleme
aldığım sırada, ‘denge ve denetleme’ konusundaki bilgilerim yeterli
değildi. Genelgeçer bir ifade kullanmak istemedim. Şimdi rahatlıkla
paylaşabilirim. Ama önce bir uyarı: AK Parti ile MHP arasında ortak
bir çalışma yapılacağı için, taslak metin üzerinde değişiklikler
olacak. O nedenle hem bir önceki yazdıklarım hem bunlar nihai metin
olmayacak.
Bütçeyi yapma yetkisi Meclis’te olacak. Ancak bütçeyi başkan
hazırlayıp Meclis’e sunacak. ABD’de Obama’nın bütçesi bir süre
onaylanmadığı için sorun yaşanmıştı. Bizde de Meclis bütçeyi
onaylamazsa başkan ne yapacak? Bu soruna çözüm aranıyor.
Başkan Meclis’in çıkardığı yasaları veto edebilecek. Veto edilen
yasa tekrar çıkarılmak istendiğinde ise, nitelikli çoğunluk
aranacak.
Bakanlar, başkan tarafından atanacak. Ayrıca Parlamento onayı
gerekmeyecek. Bakanlar hakkında gensoru verilemeyecek. Peki başkana
nasıl hesap sorulacak? Başkan yargılanabilecek mi? Başkan, siyasi
sorumluluktan dolayı değil, cezai sorumluluktan dolayı
yargılanabilecek. AK Parti’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu
teklifin bir benzeri getiriliyor.
“Başkan hakkında, kişisel ya da göreviyle ilgili bir suç işlediği
iddiasıyla TBMM üye tam sayısının en az üçte ikisinin vereceği
önerge ile soruşturma açılması istenebilir. Yüce Divan’a sevk
kararı ancak üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğunun gizli oyuyla
alınır.”
Başkan 550 üyeden oluşan bugünkü Parlamento’da 367 milletvekilinin
oyuyla suçlanabilecek. Kabul edilirse soruşturma komisyonu
kurulacak. Burada bir açıklık var. Kaç oyla kabul edilecek? Salt
çoğunlukla mı, nitelikli çoğunlukla mı? 2 ay süreyle görev yapacak
olan komisyon, 15 kişiden oluşacak ve her parti gücü oranında üye
verecek. Başkanın suç işlediği kanaatine varılırsa, dörtte üç oy
oranıyla Yüce Divan’a sevk edilecek. Bu sayı 413 milletvekiline
tekabül ediyor. Yüce Divan görevini yine Anayasa Mahkemesi görecek.
Yüce Divan suçlu bulduğu takdirde başkanlığı düşecek ve cezaevine
girecek.
Bu durumda ne olacak? Seçimlere mi gidilecek? Hayır. Kalan süreyi
başkan yardımcısı tamamlayacak.
Karşılıklı seçim ilkesi getirildiği için başkan hapse girdiği
takdirde seçimlere gidilse, milletvekili seçimine de gidilmesi
gerekeceği için buna gerek duyulmadı.
Başkanın tek taraflı olarak Meclis’i feshetme yetkisi olmayacak.
Karşılıklı fesih yetkisi getiriliyor. Fesih durumunda başkan ve
Meclis aynı tarihte seçimlere gidecek.
Başkanın çıkardığı kararnamenin iptali için iktidar ve anamuhalefet
müracaat edebilecek.
Başkan, temel hak ve özgürlüklerle ilgili kararname çıkaramayacak.
Kendi yürütme alanıyla ilgili olarak kararname çıkarabilecek.
Meclis aynı konuda yasa çıkarırsa başkanın kararnamesi düşecek.