Devleti anlamak zor ama Milli Eğitim Bakanlığı’nı anlamak yüz kat daha zor.
Birkaç yıl öncesine kadar en büyük baş ağrılarından biri sözleşmeli öğretmenlerdi.
Sonra bir seçim öncesinde hepsine kadro verildi ve sorun çözüldü.
Şimdi yeniden sözleşmeli öğretmenlik getiriliyor!
Hem de başka hiçbir memura uygulanmayan çok katı koşullarda.
Ve tarihe not düşmek açısından şunu da özellikle hatırlatmak istiyorum.
Bu proje çok uzun sürmez ve ilk seçimde olmasa bile, ikinci seçim öncesinde kaldırılır!
Bir şeyi zorla, dayatmayla yaptıramazsınız.
Hele ki bir gönül mesleği olan öğretmenliği.
Siz onlara dayatma uyguladığınızda, onlar da yaşadığı sıkıntıları, bir şekilde öğrencilerine yansıtır ki bunun adı da eğitim olmaz!
Karar alıcıların sözleşmeli öğretmenliği A’dan Z’ye bir kez daha gözden geçirmelerinde yarar var!..
Çünkü bir kez daha haklı çıkmak istemiyorum!..
Mağduriyet yok ama!
Kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin yönlendirilecekleri üniversiteler belli oldu.
İsterseniz gelin önce YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rahmi Er tarafından açıklanan eşleşmeye bir göz atalım:
İpek-Ankara Sosyal Bilimler, Orhangazi-Bursa Teknik, Canik Başarı-Ondokuz Mayıs, Selahaddin Eyyubi-Dicle, Melikşah-Erciyes, Mevlana Eğitim Fakültesi-Necmettin Erbakan, Mevlana’nın diğer bölümlerdeki öğrencileri Selçuk Üniversitesi’ne, Şifa-Ege, Turgut Özal-Yıldırım Beyazıt, Zirve-Gaziantep, İzmir-Dokuz Eylül, Murat Hüdavendigar-İstanbul, Gediz Hukuk-Dokuz Eylül, Gediz’in diğer öğrencileri-İzmir Katip Çelebi, Süleyman Şah-İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Fatih tıp öğrencileri ve Sağlık Hizmetleri MYO Bezmialem Vakıf Üniversitesi’ne, diğer öğrencileri de İstanbul Üniversitesi’ne yerleştirilecek.
Bu düzenlemelerde ilk anda bir sorun yok gibi gözüküyor ama sanki uygulamada aksamalar olabilir. Örneğin İpek Üniversitesi’ndeki bölümlerin çoğu, yönlendirildiği Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde yokmuş! Peki, o öğrenciler ne olacak?
Yeni bölümler açılacak deniliyor. Peki, üst sınıflar ne yapacak? Ve yaz okulları, kiminde var, kiminde yok!