Diyarbakır’a birkaç ay önce yine gelmiştim ama dün biraz daha
ayrıntılı gezdim. Her gelişimde farklı yerler keşfediyorum ve her
defasında kendime en kısa zamanda bir kez daha gelme sözü
veriyorum. Görünen o ki yakında yine geleceğim.
Binlerce yıllık tarihiyle, 30’dan fazla medeniyete ve kültüre ev
sahipliği yapmış, tüm dinleri kucaklamış bir kentimiz!
Ulu Cami’yi gezerken, önceki medeniyetlerin ve dinlerin izlerini en
çarpıcı şekilde görüyorsunuz...
Körtik Tepe kalıntıları ve Surlar ise Diyarbakır farkını her
yönüyle size anlatıyor.
Öğrenciler?
Atatürk’ün istediğiyle kurulan ve son yıllarda ülkemizin dört
bir yanına yayılan TED kolejlerini, fırsat buldukça geziyorum.
Diyarbakır’a gelişim de öğrenci, öğretmen ve velilerle eğitim
sohbetleri yapmak içindi.
Müthiş keyif aldım. Öğretmenler suskundu ama öğrenciler soru
bombardımanına tuttu. Ve her soru, iyi düşünülmüş, akıl ve zekâ
doluydu.
Okul için çok para harcanmış. İstanbul’un en iddialı okullarından
daha görkemli ve çok daha önemlisi akademik açıdan da onlardan
aşağı kalır hiçbir yanları yok. Öğretmen ve öğrencilerin donanımı,
duruş ve gelecek vizyonları kıyaslandığında, artıları var, eksileri
yok gibiydi.
Tek fark, ücretlerin Ankara ve İstanbul’daki benzer okullara göre
neredeyse üçte bir oranında daha ucuz olması.
Demek ki çok daha uygun fiyatlara çok daha iyi eğitim verilirken,
İstanbul’un fiyatları neden bu kadar uçuk, kaçık anlamak mümkün
değil!