ANKARA Garı'nda, 10 Ekim 2015 tarihinde terör örgütü DEAŞ
saldırısı sonucu 100 kişinin yaşamının yitirdiği katliamla ilgili,
9 sanığın 101 kez ağırlaştırılmış müebbet, 9 sanığın 'örgüt
üyeliği'nden cezalandırıldığı kararın gerekçesi açıklandı.
Gerekçeli kararda, örgütün asıl hedefinin HDP Ankara il binası
olduğu; ancak bombayı taşıyacak araç temin edilemediği için
'barış mitingi'nin hedef alındığı belirtildi. Ayrıca kararda,
örgütün saldırıyı yapma amacının Türkiye'de kaos ve kargaşa
ortamı yaratmak olduğu vurgusu yapıldı.
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Cezaevi
Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın 3 Ağustos 2018'deki
duruşmasında sanıklar için verilen kararın ardından gerekçeli karar
da açıklandı. 850 sayfalık gerekçeli kararda, saldırının planlanma
aşaması ve saldırı anı detaylı bir şekilde anlatıldı. Kararda,
firari sanık İlhami Balı'nın DEAŞ'ın yöneticisi ve Türkiye
sorumlusu olduğu, 'Ebubekir' kod adını kullandığı ve
faaliyetlerine Suriye’de devam ettiği belirtildi.
'SALDIRILARI YUNUS DURMAZ VE EDREMİT TÜRE PLANLADI'
Kararda, firari sanık Deniz Büyükçelebi’nin de aynı
örgütün Türkiye-Suriye sınır sorumlusu olduğu, firari sanık
Edremit Türe’nin ölen sanık Yunus Durmaz ile birlikte örgütün
Gaziantep yapılanmasını kurup birlikte yönettikleri, örgüt adına
Türkiye’de eylem yapacak üyeleri eğittikleri anlatıldı.
'SALDIRININ AMACI KAOS ÇIKARTMAK'
Gerekçeli kararda örgütün, davaya konu olan Gar saldırısını
diğer eylemlerin hazırlık aşamasından itibaren organize ettikleri
belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Silahlı terör örgütünün Türkiye’de devlet otoritesini zayıflatma,
terörle mücadelesini zaafa uğratma, toplum içindeki değişik siyasi
ve ideolojik farklılıklar taşıyan grupların devlet ve diğer toplum
grupları ile arasını açarak kin ve düşmanlık ortamı
hazırlamak suretiyle kontrol edilemez
kaos yaratma ve sonuçta bu kaostan yararlanarak
benzeri Irak ve Suriye’de yaşanan şekilde Türkiye’nin de bazı
bölgelerinde ideolojisine uygun şekilde etki ve iktidar alanı
oluşturma amacına yönelik olarak eylem yapabilmesi için
araç-gereç, silah, patlayıcı, hücre evleri, örgüt
üyelerinin eğitimi iaşesi gibi tüm altyapı
çalışmalarını Suriye’deki örgüt lideri sanıkların bilgisi dahilinde
hazırlayıp tamamladıkları anlaşılmıştır. Bu kapsamda Gaziantep’in
değişik bölgelerinde de depolar kiralayarak eylemlerde kullanılacak
amonyum nitrat, TNT, uzun namlulu silah ve patlayıcı yapımında kullanılacak tüm
malzemeleri bu depolarda sakladıkları, oluşturulan hücre evlerinde
sadece örgüt üyeleri ile
buluşup görüştükleri, 'Genç Ensar', 'Genç Muhavitler'
adı altında kurulan derneklerin toplantıları, dini
eğitimleri, sosyal faaliyetlerinden de istifade ederek inanç ve
ideolojilerine yakın gördükleri insanlardan örgüte sempatizan,
yardım eden ve üye kazandırdıkları belirlenmiştir."
'ASIL HEDEF HDP GENEL MERKEZİYDİ'
Gerekçeli kararda, örgütün Ankara’da HDP Genel Merkezi'ne yönelik
bombalı büyük bir eylem planladığının tespit edildiği belirtilerek,
"Bu kapsamda Halil İbrahim Durgun, Yakup Şahin ve nakliyeci
Hüseyin Tunç'un 1,5 ton amonyum nitrat gübreyi tarımsal faaliyette
kullanılacak gibi temin edip önceden kiralanan depolara
yerleştirdikleri; ancak amonyum nitrat kullanılarak
hazırlanacak patlayıcıyı yerleştirmek üzere uygun minibüs
bulunamayınca, HDP'nin de destek verip üyelerinin katıldığı
Ankara-Sıhhiye’de gerçekleştirilen toplantı ve gösteri yürüyüşü
mitingini hedef aldıkları belirlenmiştir" denildi.
'SALDIRININ SONUÇLARINI DEĞERLENDİRMİŞLER'
Ayrıca örgütün saldırının muhtemel sonuçlarını da ele geçirilen
belgelerde değerlendirdikleri gerekçeli kararda şöyle
anlatıldı:
"Bu amel sonunda muhtemel siyasi sonuçlar; Türkiye'de
istikrarı sağlamaya çalışan ve bunun
vaadinde bulunan AK Parti'nin bu sözündeki
güvenirliği yok olur. AK Parti'nin oy sayısı düşebilir
bununla yine ikinci seçimde koalisyon kurulabilir. Sol marjinal
kesim sokaklarda protesto ve eylemleri çoğaltır, bu da ülkeyi
istikrarsızlığa sürükler, halkta da korku ve paniğe sebep olur. Bu
eylemin sebebini hükümet olarak göstererek PKK'nın
eylemleri meşrulaştırılır. Halkın muhafazakar ve
milliyetçi kesimi sevinir. Eylem sonunda halk mitingleri çoğaltırsa
seçim ertelenebilir."
ÖRGÜTTEN DÜZENLİ MAAŞ ALMIŞLAR
Gerekçeli kararda, sanıkların örgütten 120 ile 690 dolar arasında
değişen miktarlarda düzenli olarak maaş aldıkları da
belirtildi.
101'ER KEZ AĞIRLIŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERİLMİŞTİ
Yargılama sonunda sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş,
Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay,
Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç'a 'anayasal
düzeni ihlal' suçundan 1'er, '100 kişiyi kasten öldürme' suçundan
da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası verilmişti. Bu sanıklar, 20'si çocuk 391 kişiyi
öldürmeye teşebbüs suçundan da ayrı ayrı 10 bin 557'şer
yıl hapisle cezalandırıldı. Sanıklardan Yakup Şahin, Hüseyin
Tunç, Abdülmubtalip Demir, Metin Akaltın ayrıca 'izinsiz patlayıcı
madde bulundurmak' suçundan da 10 yıl hapis cezası
aldı. Mahkeme heyeti, sanıklar Burak Ormanoğlu, Suphi
Alpfidan, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Yakup Karaoğlu'na
'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12'şer yıl hapis
verirken, sanıklar Esin Altıntuğ, Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve
Abdulhamit Boz'a aynı suçtan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi.