İl Sağlık Müdürü Dr. Öğrt. Üyesi Erkan Hirik, son günlerde artış
gösteren hava sıcaklıklarına karşı vatandaşlara uyarılarda
bulundu.
Hirik, yaptığı açıklamada, aşırı sıcakların çeşitli sağlık
problemlerini de beraberinde getirdiğini belirterek, yaşlılar,
bebekler ve kronik hastalığı olan kişilerin risk altında
olduklarını kaydedip "Erzincan’da hava sıcaklıklarının mevsim
normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle, çeşitli sağlık
problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem
artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni
duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut
ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece
terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve
kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının
dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem
oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde
düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek
ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve
sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi
amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler
vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer
faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve
diğer hayati organlarda hasara yol açabilir.
Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen gruplar:
Yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar,
Dört yaşından küçük çocuklar,
Bakıma ihtiyacı olanlar,
Hamileler,
Açık alanda çalışanlar,
Aşırı kilolular,
Kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları,
beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum
sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları)
olanlar
Sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü,
depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler,
Sokak çocukları ve evsizlerdir.
Özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlılar en
çok risk taşıyan gruptur.
Aşırı sıcaklardan korunmak için:
Günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı
çıkılmamalıdır.
Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında
korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz
içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Dışarıda
bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan
yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri
olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş
gözlüğü kullanılmalıdır.
Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) yüzülmemeli
ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında yüzme amaçlı suya
girmek isteyenler güneşten koruyucu krem(en az 15 koruma faktörlü)
kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı
ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir.
Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri
tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı
alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş
veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan
daha sık izlenmelidir.
Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş
araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima
olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç
terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır.
Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır.
Güneş gören pencereler perde vb. güneşliklerle
gölgelendirilmelidir.
Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün
olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla
ıslatılmalı veya silinmelidir.
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su
bardağı) sıvı tüketilmelidir.
Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı,
kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve
kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı;
yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri
pişirirken kızartma ve kavurma yerinehaşlama, ızgara, kendi suyunda
veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri
uygulanmalıdır.
Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve
mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve
tüketilmelidir.
Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her
zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır.
Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında
kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi
içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı
kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise
ilgili doktora başvurmak gerekir.
Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu
içecekler tercih edilmemelidir.
Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan
daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir.
Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı,
çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.)
açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi
aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir." dedi.