Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, gerçekte,
mükemmel bir ebeveyn ya da mükemmel çocuk diye bir şeyin olmadığını
söyledi.
Liv Hospital Samsun Çocuk Psikiyatri Kliniğinden Uzm. Dr. Zeynep
Gülçin Yıldırım, “mükemmel ebeveynlik“ hakkında bilgi verdi. Dr.
Yıldırım, “Pek çok insan mükemmel ebeveynlik efsanesine inanır -
ideal anne ve baba mutlu, iyi, sorunsuz çocukları yetiştirir-.
Gerçekte, mükemmel bir ebeveyn ya da mükemmel çocuk diye bir şey
yoktur. Özellikle okul çağındaki çocuklar arasında ebeveynlerin
problem olarak gördüğü davranışlar oldukça yaygındır. Her ebeveynin
çocukları ile ilgili yönetmekte zorlandıkları ev işlerini yapmaktan
kaçınmak, kardeş kıskançlığı, TV, tablet veya telefon karşısında
fazla vakit geçirmek, ev ödevlerini tamamlamakta zorluk çekmek,
basit kurallara uymamak gibi en az 5-6 özellik veya davranış sorunu
vardır“ dedi.
“Öncelikle hata yapmakta sorun olmadığını unutmayın”
Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, “Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun
davranışları nedeniyle endişeli, şaşkın, öfkeli, suçlu, bunalmış ve
yetersiz hissetmenin normal olduğunu fark etmeniz gerekir. Bu
ebeveyn olmanın bir parçasıdır. Geçmişe dönüp çocukken yanlış
davrandığınızda ebeveynlerinizin bu süreci nasıl yönettiğini, size
nasıl davrandıklarını hatırlamaya çalışın. Mükemmel değillerdi, ama
hiç kimsenin ebeveyni de mükemmel değildi. ‘Ailemin yaptığı
hataları yapmayacağım’ şeklinde düşünerek bu uğurda mükemmel olmaya
çalışarak kendinizi yıpratmayın. Tüm ebeveynler ve tüm çocuklar
birbirleriyle iletişim kurma ve sorunlarla baş etme konularında
hata yaparlar. Ebeveynlerin kendilerine ve içgüdülerine güvenmeleri
gerekir. Anneler ve babalar kendi çocukları hakkında iyi bir
sezgiye ve bilgiye sahip olma eğilimindedir. Sıklıkla
düşündüklerinden daha fazlasını bilirler ve hata yapmaktan
korkmamaları gerekir. Çocuklar dirençli ve bağışlayıcıdırlar ve
genellikle hatalarla öğrenir ve bu sayede büyürler. Ebeveynlerin
sadece esnek ve bağışlayıcı olmaları gerekir” diye konuştu.
Sadece ve sadece çocukları için yaşayan ebeveynler hayal
kırıklığına uğrarlar
Sadece çocuğu için yaşayan ebeveynlerden bahseden Yıldırım, “Sadece
ve sadece çocukları için yaşayan ebeveynler farkında olmadan kendi
beklentilerini arttırırlar ve hayal kırıklığına uğrarlar. Ayrıca bu
hem ailelerine hem eşlerine ve en önemlisi kendilerine
yapabilecekleri en büyük haksızlıktır. Ebeveynler, tüm kişisel
tatminlerini çocuklarından veya ebeveynlik rolünden almayı
beklememelidir. Ebeveynlerin kendi ruhlarını doyurabilmek için
ebeveynlik rolü dışında da başka kaynaklara-faaliyetlere
ihtiyaçları vardır. Problemlerin çok yoğun hale gelmesi,
problemlerle baş etmekte zorlanmanız, aile içi yoğun stres varlığı
veya çocuğun okul performansında düşüş gibi durumların varlığında
profesyonel bir yardım alabileceğinizi unutmayın. Bu konuda
içgüdülerinize güvenin ve geç kalmak yerine erken yardım alın.
Ebeveynlik hayatınızdaki en zorlu görevinizdir ama aynı zamanda
hayatınızın en ödüllendirici ve keyifli deneyimlerinden biri
olabilir” şeklinde konuştu.
Önemli noktalar
Önemli noktalara dikkat çeken Dr. Yıldırım şöyle devam etti: “Aynı
yaştaki çocuklar arasında bile, sosyal, duygusal, entelektüel ve
fiziksel olarak gelişmelerinde normal kabul edilen farklılıklar
mevcuttur. Bir çocuğun sosyal becerileri, atletik yetenekleri,
öğrenme yetenekleri, duygusal olgunluk seviyesi gibi sahip olduğu
çeşitli nitelikler diğer bir çocuktan hatta kardeşinden bile farklı
olabilir. Matematikte güçlü olabilir, ancak okuma olarak zayıf (ya
da tam tersi), ya da basketbolda iyi ama futbolda kötü olabilir.
Beklentilerimizi çocuğumuzun yeteneklerine göre ayarlamamız
gerekir. Bir çocuğun gelişimi, davranışlarını etkileyebileceği gibi
davranışları da gelişimini etkileyebilir. Ayrıca ebeveynlik
tarzınız da çocuğun davranışlarını ve gelişimini ve ona sunduğunuz
çevreyi etkileyecektir. Ebeveyn-çocuk ilişkiniz çocuğunuz anne
karnındayken başlar. Size hayatın sunduğu bu hediyeyi daha iyi
anlamanıza yardımcı olmak için, bir aile olarak nerede olduğunuzu
anlamaya çalışın. Çocuğunuzla, bebekken, yürümeye başlayan bir
çocukken ve okul öncesi dönemdeyken yaşadığınız deneyimlerinizi
tekrar düşünün. Çocuğunuzun hayatının ilk yıllarından beri sahip
olduğunuz ebeveynlik tarzınız değişmiş olabilir. Belki de yeni bir
ebeveyn olarak oldukça endişeliydiniz ancak aylar ve yıllar
geçtikçe güven kazandınız. Çocuğunuz büyüdükçe, sizin ve ailenizin
de değişmesi gerektiğini unutmayın.”
“Hiçbir zaman çok geç demeyin”
Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım açıklamasını şöyle tamamladı: “Yapılması
gerekenler hakkında, ‘ilk yıllarda hatalar yapsanız bile, bunları
şimdi değiştirebilirsiniz. Eğer çocuğunuzun bazı aile deneyimlerini
kaçırdıysanız, çok yoğun ve uzun mesai saatleriniz olmuşsa bile
hala eşinizle ve çocuklarınızla keyifli zamanlar geçirmek için uzun
yıllarınız olduğunu unutmayın. Genel olarak, çocuklar ebeveynlerini
anlayabilirler ve onların hatalarını affederler. Çocuğunuz ilk
adımlarını attığında veya üç tekerlekli bisikletini ilk kez
gezdirdiğinde orada olamadıysanız da çocuğunuzun okul gösterileri
ve futbol maçı gibi diğer özel etkinliklerine katılabilirsiniz.
Hiçbir zaman çok geç demeyin. Birçok erkek ve kadın için,
yaşamlarındaki stres ebeveynlik becerilerini bozar. Örneğin, işten
memnun kalmazlarsa, gün sonunda evlerine dönme ve gerginlik
gösterebilirler ve akıllarını ve enerjilerini tam olarak ailelerine
veremezler. Yaşamınızdaki stres düzeyini gözden geçirin. Sorunların
nerelerden kaynaklandığını bulmaya çalışın. Bu alanlardaki
sorunların aile hayatınızı nasıl etkilediklerini değerlendirin.
Hayatınızdaki bu zorluklarla başa çıkmanın etkili yollarını bulun,
gerekirse destek almaktan çekinmeyin. Çoğu ebeveynin keyif
aldıkları etkinliklere zaman ayırdıklarında daha mutlu insanlar (ve
böylece daha iyi ebeveynler) olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bu
nedenle kendinize zaman ayırmayı ihmal etmeyin.”