KTÜ İktisadi ve İdari Bilemler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Fazıl Kırkbir, dolarizasyonun Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve
Güney Afrika’dan oluşan BRİCS ülkelerinin hepsine tek tek zarar
vermeden önce bu ülkelerin kendi ortak para birimini devreye
sokmaları gerektiğini belirterek "Türkiye, İran, Pakistan, Güney
Kore ve Katar gibi ülkeler de buna dahil olmalıdır” dedi.
Son günlerde dolar kurunda yaşanan aşırı oynaklık ve yüksek kurla
ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Fazıl Kırkbir, BRİCS
ülkelerinin yaşanan bu oynaklığa karşı kendi ortak para birimlerini
devreye sokmaları önerisinde bulundu. Bu ülkelerin yanlarına
Türkiye, İran, Pakistan, Güney Kore ve Katar gibi ülkeleri de
yanlarına alarak ortak bir para birimi oluşturmasının akıllıca
olacağını kaydeden Kırkbir "Türkiye başta olmak üzere İran,
Pakistan hatta Katar ve Güney Kore gibi ülkeler de buna dâhil
olabilir. Böylece hem dünyada dolara rakip revize bir para
kullanılmaya başlar hem de kendi göbek bağlarının makasları sürekli
başkalarının elinde olmamış olur. Çünkü yarın hiçbirinin garantisi
yok. ABD başkanının ne yapacağı belli değil” ifadelerini
kullandı.
BRİCS ülkelerinin bu yönde yapacağı bir açıklama bile anında Dolar
ve Euro’nun hızlı bir şekilde düşmesine sebep olabileceğini ifade
eden Kırkbir “BRİCS parası çıktığı anda artık onların dolarına
ihtiyacın kalmayacak, bütün alışverişlerini ağırlıklı olarak
kurduğun yeni birlik üzerinden yapacaksın. Merkez bankandaki dolar
rezervin ile bir anda karşılarına dikilebileceksin. Eğer BRİCS
ülkeleri bunu kabul etmez ise acilen bir Türk-İslam ortak parası
için çalışmalar başlamalıdır. Böyle bir çalışmanın sinyalleri bile
muhtemelen onları yollarından döndürür. Çünkü Euro onlar için bir
ders oldu. Bir de karşılarında başka bir para ile uğraşmak çok daha
zor gelebilir ki, bahsettiğimiz BRİCS parası olursa doların tahtını
sallamakla kalmaz oradan inmesine sebep olur” şeklinde konuştu.
“Paranızın değerinden çok gücü önemlidir”
Paranın ne kadar değerli olduğunun aslında bir öneminin olmadığı
söyleyen Kırkbir şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin Kuveyt dinarı çok değerli ama kim biliyor kim kullanıyor.
Kim kullanıyor anahtar kelimedir. Paranızın değerinden çok gücü
önemlidir. Eğer bugün İran parası, Türk parası ve Rus parası değer
kaybediyorsa ve bu ülkelerin geçen yılki ekonomik verileri bu
yılkinden farklı değilse belli ki ortada spekülatif bir durum bir
oyun var. Ancak bu paraların hiçbiri güçlü değil. Paranın gücü
değeri ile değil dünyadaki yaygın kullanımı ile ölçülür. doların
tüm dünyada merkez bankalarında revize olmasının nedeni dünyada
bütün malların dolar ile fiyatlandırılması sebebiyledir. Bu durumu
tehlike olarak gören Avrupa Birliği, Euro’yu çıkararak kendi
aralarında kullanmaya başlayıp sonra yavaş yavaş dünyaya
yayılmasına sebep olarak kendi çapında etkili bir önlem almıştır.
Bir süreden beri Euro da güçlü bir para haline gelmiştir. Şimdi
aynı şeyi BRİCS ülkeleri yapmalıdır.”
“ Peki bu döviz nasıl yükseliyor”
Türkiye’nin geçen yıl ki ekonomik veriler ile bu yıl ki verileri
karşılaştıran Kırkbir, “Türkiye’nin yıllık milli geliri, yıllık
borç rakamları, Merkez Bankası altın ve döviz rezervleri, kişi başı
yıllık gelir ve cari açık rakamları açısından geçen yılın nerdeyse
aynısıdır. Hatta cari açığın bir tık daha iyi olduğunu hatta turizm
gelirlerinin geçen seneye göre çok daha iyi olduğunu ve seçimler
geçtiği içinde kısa ve orta vadede siyasi bir kriz beklentisinin
olmadığını bunlara eklersek bilimsel olarak doların bu çıkışını
hangi aklı evvel sadece ekonomiye bağlayabilir” ifadelerini
kullanarak “Peki, nasıl yükseliyor? Düşünün; şimdi uluslararası
piyasada elinde 100 milyar TL olan oyuncular var. Bunlar sürekli
olarak hatta gece uzak doğu pazarı açılınca batıda açık tuttukları
bazı bankalar üzerinden TL bozmaya başlıyor karşılığında dolar
alıyorlar. Ama dolar alıp TL bozanlar birkaç dakika sonra az önce
sattığı doları daha yüksek TL değeri üzerinden talep ediyor ve
alıyor. Böylece dolar karşısında TL değer kaybediyor. Bu sarmal
böyle devam ediyor. Sonuçta ellerindeki TL rezervi dolar karşısında
sürekli eriyor (TL değer kaybettikçe) ama onlar bu çok büyük zarara
razılar çünkü amaç ülkemizi cezalandırmak” ifadelerini
kullandı.
“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığıyla bir ya da birkaç
ülkeyi dize getirmeyi hesaplıyorlar”
"Birileri ellerine topladıkları değeri düşmesini istedikleri
paraları, sürekli kendi aralarında Dolar ve EURO (ya da değerini
çıkarmak istedikleri para birimleri) üzerinde döndürüyor. Böylece
senin ülkenin ekonomik verilerinin hiçbir önemi olmadan paranın
değeri değişiyor” diyen Prof. Dr. Kırkbir, “Tabi ki bu işlemi
yapanlar büyük paralar kaybediyorlar ama “kaz gelecek yerden tavuk
esirgenmez” mantığıyla bir ya da birkaç ülkeyi dize getirmeyi
hesaplıyorlar. Bu serbest piyasa sistemi kurulurken kimse delinin
biri çıkar da sürekli zararına satış yapar diye düşünmemiş olacak
ki (ya da sistemi kuranlar kendilerine bunu emniyet sibobu olarak
bıraktılar) sistemin böyle acımasızca spekülatif kullanımına karşı
önlem almamış. Aslında bazı önlemler alındı gibi gözükse de pek işe
yaramıyor. Çünkü bu adamlar bunu birkaç kişi üzerinden yapmıyor
belki de on binlerce kişi üzerinden yapıyor. Böylece serbest piyasa
sistemi normal işliyor gözüküyor. En basitinden bir Avrupa ülkesi
ki ismini söylemekten bile hicap ederim Türkiye saati ile gece
23:30 da bankasını açık tutup (ki saat farkı bizden daha ilerde)
Uzak Doğu’da döviz piyasası açılır açılmaz açığa yüklü miktar TL
verip dolar, Euro alma emri verince dolar ve Euro açılışta tavan
yapıyor” açıklamalarında bulundu.
“Bu şartlardaki bir müsabakada yenme şansın yok”
Kırkbir, oyunun kurallarına da değinerek "İsterse senin dış borcun
hiç olmasın. Cari açığın hiç olmasın hatta artıda olsun. Kişi başı
milli gelirin 50 bin dolar olsun. Hiç fark etmez bu sistemi
engelleyemezsin. Engellemek için; Merkez bankanda trilyon doların
olur, sen de organize olursun, bu paranın 100 milyar dolarını
uluslararası piyasada organize ettiğin on binlerce insana yayarsın
TL’nin değerini yükselmesini sağlarsın. Ancak şöyle bir durum var.
Sen karşılıksız para basamıyorsun, karşılığı bile olsa dolar hiç
basamıyorsun ama karşındaki esas rakip karşılıksız dolar basıyor.
Bu şartlardaki bir müsabakada yenme şansın yok. Yani sonuç olarak
bu şartlarda bu oyuna aynı şekilde müdahale etmen en sonunda
batmana sebep olacaktır” uyarısında bulundu.
“Onlar yarınlarını düşünüp bu zarara katlanıyorlar”
“Madem ellerinde böyle bir ekonomik silah vardı. Niye bu zamana
kadar kullanmadılar?” sorusunu soran Kırkbir, açıklamasını şöyle
tamamladı:
"Bizi bu zamana kadar bilinen ucuz yöntemlerle dize getirmeye
çalıştılar. En son içimizdeki ajan ve hainleri kullandılar. Artık
güvendikleri en son ajanlar ve hainler de yavaş yavaş pasifize
edilmeye başlayınca baktılar ki pabuç pahalı ve kendileri içinde
çok pahalı olan bu oyunu devreye sokmaya karar verdiler.
Kullandıkları para 100 milyar belki daha da fazla. Ama bu oyun
onlara para kaybettiriyor yani onlar da zarar ediyor. Ama onlar
yarınlarını düşünüp bu zarara katlanıyorlar.”