Uzman tarihçilerin, uluslararası ilişkiler alanındaki akademisyenlerin ve bölge uzmanlarının yaptığı kapsamlı değerlendirmeler ışığında, dünyanın “asla sömürgeleştirilemeyen” 7 ülkesi şu şekilde sıralanmıştır:
Bhutan:
1865’te Duar Savaşı’nın ardından topraklarını İngiltere’ye devretmesine rağmen, Bhutan tarihsel süreçte kalıcı bir sömürgeleştirme altına alınamamış; 1910’da bağımsızlığını kazandıktan sonra da dış politikasında büyük ölçüde bağımsız bir çizgi izlemiştir.
Çin:
Zengin tarihi, geniş coğrafyası ve güçlü merkeziyetçi yapısı sayesinde, Çin modern dönemde dahi tam anlamıyla sömürgeleştirilememiştir. Çin, bölgesel ve küresel güç dengelerindeki etkin rolü ile dikkat çekmektedir.
Etiyopya:
Afrika kıtasının en eski medeniyetlerinden biri olan Etiyopya, tarihsel süreçte İtalya gibi dış güçlerin saldırılarına rağmen bağımsızlığını korumayı başarmıştır. Bu durum, ülkenin coğrafi ve toplumsal yapısının direncini ortaya koymaktadır.
Japonya:
Jeopolitik konumu, deniz aşırı ticaret ağı ve güçlü merkezi otoritesi sayesinde Japonya, modern çağda dış güçler tarafından tam anlamıyla sömürgeleştirilememiş; kendine has sanayi ve ekonomik politikalarıyla öne çıkmıştır.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti:
Kore Yarımadası’nın tarihi ve stratejik konumu, bölgesel güç dengeleri çerçevesinde farklı etkiler altında kalmış olsa da, Kuzey Kore olarak bilinen bu ülke, bağımsızlık ve ulusal egemenliğini korumayı başarmıştır.
Tonga:
Güney Pasifik’te yer alan Tonga, coğrafi izolasyonu ve yerel siyasi yapısı sayesinde sömürgeci güçlerin etkisi altına girmemiş; yerli kültür ve yönetim biçimini koruyarak bağımsızlığını sürdürebilmiştir.
Türkiye:
Hem Asya hem de Avrupa kıtaları arasında stratejik bir köprü konumunda bulunan Türkiye, tarih boyunca farklı medeniyetlerin kesişim noktasında yer almasına rağmen, modern anlamda sömürgeleştirilemeyen nadir ülkeler arasında yer almaktadır.