Antalya'da, kıskançlık nedeniye tartıştığı eşi Zübeyde
Demirbozan'ı (21) boğarak öldüren Tolga Demirbozan (26), “Olay günü
eşimi bir erkek aradı. Sonra da bana 'Seni boynuzluyorum, anlamıyor
musun' diyerek, boğazını gösterdi. Boğazında emme izi vardı. Ben de
sinirlendim. Boğazını sıktım" dedi.
Olay, 29 Temmuz Pazar günü saat 20.30 sıralarında, Kültür Mahallesi
3872 Sokak'taki apartmanda meydana geldi. 3 ve 5 yaşında iki erkek
çocukları olan Zübeyde ve Tolga Demirbozan çifti arasında,
kıskançlık nedeniye tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi
üzerine Tolga Demirbozan, eşini boğarak, öldürdü. Zübeyde
Demirbozan'ın cansız bedenini, eve gelen arkadaşları buldu. Olay
sonrası kaçtığı Nazilli'de polise teslim olan Tolga Demirbozan
tutuklandı.
'YAKINLARI, EŞİME UYUŞTURUCU SATTIRIYORMUŞ'
Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu
sanık Tolga Demirbozan, başka bir suçtan tutuklu Zübeyde
Demirbozan'ın kız kardeşi Mebluse Bozkurt ve taraf avukatları
katıldı. Tolga Demirbozan savunmasında, eşi ile 5 yıllık evli
olduğunu anlatarak, “Hurdacılık yapıyorum. Eşim ile Nazilli'de
yaşıyorduk. Eşimin telefonu bozulunca yeni bir telefon aldım.
Telefonuna takmak için SIM kartını isteyince tedirgin oldu. Israr
edip kartı aldım ve telefona taktım. Bu sırada, eşimin bir erkekle
mesajlaştığını gördüm. Mesajda 'Aşkım bayadır görüşemiyoruz ne
yapıyorsun?' yazıyordu. Tartıştık ve kendisini tokatladım. Bu olay
nedeniyle evden bir ay uzaklaştırma kararı verildi. 10-15 gün sonra
eşim çocuklarımdan birini alıp Antalya'ya gitti. Ben de Manisa
Kırkağaç'a ailemin yanına gittim. Yaklaşık 5-6 ay bu şekilde ayrı
yaşadık. Bu sürede eşime yakınları tarafından uyuşturucu
sattırıldığını öğrendim. Antalya'ya gidip ailemi toparlamaya
çalıştım. Ancak eşimin ailesi buna izin vermedi" dedi.
TELEFONDAKİ KİŞİ 'İNSAN ALACAĞININ PEŞİNE DÜŞMEZ Mİ' DEDİ
Bunun üzerine Manisa'ya döndüğünü anlatan Tolga Demirbozan,
savunmasına şöyle devam etti:
“Bir gün eşim beni aradı. Yaptığı hatalardan pişman olduğunu,
çocuğunu özlediğini, bir araya gelmek istediğini söyledi.
Antalya'ya geldim. Eşim, Sevda adlı arkadaşının yanında kalıyordu.
O evde bir gece misafir kaldık. Eşim barda garsonluk yaptığını
söyleyerek gece çalışmaya gitti. İşteyken 'Aşkım kolay gelsin, ne
yapıyorsun?' diye mesaj attım. O da bana 'Tolga ne aşkı, ne
yapıyorsun? İşler kötü gidiyor. Sabah gelince anlatırım' dedi.
Sabah geldiğinde direkt yatak odasına gidip üstünü değiştirdi. Bu
sırada, telefonla birkaç mesaj attığını gördüm. 'Kime mesaj attın'
deyince Sevda'ya attığını söyledi. Eşim biraz dinlendikten sonra
dışarıya çıkmayı teklif ettim. O da sinirle yorgun olduğunu, bana
yalan söylediğini, konsomatrislik yaptığını itiraf etti.
Sinirlendim ve odaya gidip valizimi hazırlamak istedim. Arkamdan
geldi. Kalmamı istedi. O sırada telefonu çaldı. Arayan bir
erkekti. Bu kişi telefona ben bakınca 'Kusura bakma, alacağım
vardı. Onun için aradım' dedi. Ben de telefonun eşime ait olduğunu
söyledim. Telefondaki kişi bu kez 'İnsan alacağının arkasına düşmez
mi' diyerek telefonu kapattı."
'BOĞAZINI SIKMAYA BAŞLADIM, HAREKETSİZ KALINCA BIRAKTIM'
Tolga Demirbozan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eşime bana neden ters davrandığını sordum. O da bana 'Bu benim
yaşantım. Onlar benim dostlarım. Seni boynuzluyorum, anlamıyor
musun?' diyerek bana boğazını gösterdi. Boğazında emme izi vardı.
Ben de sinirlendim. Kendime hakim olamadım. Boğazını sıkmaya
başladım. Hareketsiz kalınca da bıraktım. Amacım öldürmek değildi.
Öldüğünü düşünmediğim için arkamdan beni şikayet etmesin diye cep
telefonunu aldım. Evden uzaklaştım. Çocuğumla birlikte Nazilli'ye
gittim ve onu amcama bıraktım. Sonra da Nazilli'de polise teslim
oldum."
Zübeyde Demirbozan'ın kardeşi Mebluse Bozkurt ise sanığın kız
kardeşini silahla bacağından vurduğunu ve şiddet uyguladığını iddia
etti. Bozkurt, “Öldürülmeden önce de kız kardeşimin sanığı
çağırdığına inanmıyorum. Kız kardeşimi çocukları bahane ederek
kandırdığını düşünüyorum. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını
talep ediyorum" dedi. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesi için
ertelendi.