Kemal bey, suyu niye bulandırmaya çalışıyor? CHP’li sahtekarlar nasıl algı oluşturuyorlar! Ali Karahasanoğlu yazdı

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bu hafta 'Bugün Irak ve Suriye için tezkere, yarın!' başlıklı yazısında dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen tezkere için hayır oyu kullanan başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'lileri sahtekarlıkla suçladı.

Dün akşam TBMM Genel Kurulu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak ve Suriye'deki görev süresini 2 yıl daha uzatan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Meclis'ten geçti. Tezkereye 357 vekil kabul oyu verirken, 164 vekil ise hayır oyu verdi.

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu köşe yazısında ''Geçtiğimiz hafta TBMM’ye gelmişti.. Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon için cumhurbaşkanına verilen yetkinin iki yıl uzatılmasını öngören tezkere dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Lafı dolandırmayalım. Türkçe konuşalım, Türkçe yazalım.. Tezkerenin sebebi, PKK ve YPG’yi bitirmek.. Millet İttifakı’nın büyük partisi CHP, HDP’nin esiri olduğunu ilan edercesine, “Hayır oyu kullanacakları”nı söylediler, bu yönde propaganda da yapıyorlar.. Ne imiş? Tezkere içinde, sadece Türk askerinin yabancı topraklarda bulunması yokmuş, ayrıca yabancı askerlerin de Türkiye’de bulunma maddesi varmış..'' dedi. İşte Karahasanoğlu'nun yazısının bazı bölümleri: 

Dün akşam saatlerinde, CHP’li vekillerin hayır oyu kullanmasına rağmen, Irak ve Suriye için hazırlanan tezkere TBMM’den geçti..

Ama CHP’lilerin sosyal medyadaki ahlaksızlıkları da, hafızalara kazındı..

Ne dedi, CHP’li sahtekarlar?

“357 toplamda. Yabancı askerlerin ülkemize gelmesi kabul edilmiş. Amerika Ordusu’nun rahat rahat girip çıkması böylece kabul edilmiş. Filistin diye bağıranlar böylece Amerika’ya destek çıkmış.”

Ne kadar yalancılar, ne kadar oyunbazlar ve ne kadar sahtekarlar, görüyor musunuz..

Hemen bugün, Türkiye’nin Gazze’ye gitmesi için bir tezkere hazırlansa, bu CHP’nin yine hayır oyu kullanacağı kesin..

Ama, bakın Amerika karşıtı imişler gibi, nasıl algı oluşturuyorlar..

Yalancılar, sahtekarlar!

Ali Karahasanoğlu yazısının devamı için >>>