“Hayır” için bir neden arıyorsanız…

Cumhurbaşkanlığı sisteminin halkoylamasına sunulması sürecinde taraflar kampanyalarını bütün hızıyla yürürlüğe koymaya başladı. İşin başında insanların bir noktadan sonra...

Cumhurbaşkanlığı sisteminin halkoylamasına sunulması sürecinde taraflar kampanyalarını bütün hızıyla yürürlüğe koymaya başladı. İşin başında insanların bir noktadan sonra öngörülen anayasa değişiklik paketinin içeriğinden ziyade bu kampanya esnasında kimin hangi safta durduğuna ve bu paketi kimin daha çok istiyor olduğuna daha fazla odaklandığı tespiti yapmıştık. Kampanyanın ilerleyen şu saatlerinde de özellikle “hayır” cephesinde bir değişiklik olduğunu söylemek mümkün değil.
Sosyal medyada sokak söyleşilerinde kendisine mikrofon uzatılanlardan “hayır” diyenlerin verdikleri cevaplar tipik durumlar ortaya koyuyor. “Ben çok laik biriyim o yüzden hayır diyorum” diyor birisi, bunun paketin içeriğiyle ilgisini kurma gereği duymaksızın. Bir başkası “ben Mustafa Kemal'in askeriyim, o yüzden ülkenin tek adam otoritesine bağlanmasını asla kabul edemem” diyor. Askeri olduğu Mustafa Kemal'i göklere çıkaran onun resmi portresini çizen söylemin başlığının “tek adam” olduğundan habersiz olarak. Bir başkası kendisinden önce tavrını “evet” olarak ifade etmiş bir başörtülüye adeta öfkesini kusarak “hayır” tavrını sadece bir nefret duygusu olarak ifade ediyor.
Bu görüntüler ilk etapta “hayır”cıların propaganda malzemesi olarak paylaşıldı ancak bunların yarattığı etki “evet” için daha fazla gerekçe sağlamaya başlayınca “hayır” kampanyasını yürütenler “hayır” demek isteyenlere tavırlarını daha iyi ifade etmeleri için ufak bir yardımda bulunmaya başladı. Sokak söyleşisinde kameraya konuşanlara kamera yanından bir prompter hizmeti sunularak ne söylemleri gerektiği iyicene okutuluyor. Bu da kampanya sürecinde kayıtlara geçen ilginç bir sahne. Ama bu sahne “hayır” diyenlerin hiçbir makul gerekçe sunamıyor olduklarının en anlamlı ifadesi. “Tek adam”, “diktatörlük”, “milli egemenlik” diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Bütün bunların 18 maddelik değişiklik paketiyle nasıl bir ilişkisi olduğuna dair hiçbir teknik bilgi dolaştırılmıyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 68 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 354 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 397 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma Bayram, Gazze, Doğu Türkistan, Sudan ve Gannuşi 10 Nisan 2024 | 104 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar