ABD ile dostluk

Salı günkü “ABD’nin müttefiki kim?” başlıklı yazımı, “Türkiye’nin ABD’den istediği çok şey değil, sadece dostundan dostluk görmek istiyor” şeklinde...

Salı günkü “ABD’nin müttefiki kim?” başlıklı yazımı, “Türkiye’nin ABD’den istediği çok şey değil, sadece dostundan dostluk görmek istiyor” şeklinde bitirmiştim.

Kaldığımız yerden devam edelim...

ABD’nin PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD/YPG’ye silah yardımı yapması, Türkiye’ye dostluk değildir.

ABD’nin PKK’nın Suriye ve Irak’taki varlığını gözetecek şekilde davranarak terörle mücadeleye destek vermemesi Türkiye’ye dostluk değildir.

ABD’nin kanlı darbe girişiminin sorumlusu Fetullah Gülen’i iade etmemesi, Türkiye’ye dostluk değildir.

ABD’nin özellikle el-Bab’daki DEAŞ’la mücadeleye seyirci kalması, Türkiye’ye dostluk değildir.

ABD’nin darbelerle anılan imajını temizlemek için darbecilerle mücadelemize fiili destek sağlamaya yanaşmaması, Türkiye’ye dostluk değildir.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi ABD, Türkiye’nin ‘stratejik ortağı, model ortağı, çok yönlü müttefiki’dir. Türkiye’nin müttefikinden bu dostluğu beklemesi hakkıdır.

Türkiye’nin dostluk beklediği konularda adım atması aynı zamanda ABD’nin kendi lehinedir. ABD izlediği politikalarla iki açıdan kaybediyor.

Birincisi, özgürlükler ülkesi ABD imajı en azından dünyanın geri kalanında sarsılıyor. Darbelerle, savaşlarla, antidemokratik müdahalelerle, otoriter rejimlerle ve PYD gibi terör örgütleriyle anılan bir ülke, demokratik cazibesini ve iddialarını kaybeder.

İkincisi, dış politika vizyonu müttefikler üzerinden gerçekleştirilir, PYD gibi maşalar üzerinden yürütülen bir dış politika çökmeye mahkûmdur.

“Stratejik ilişki”yerine “araçsal ilişki” ile yol almaya çalışan ülkeler anlık fayda sağlar, uzun vadeli çıkarlarını kaybederler. ABD bölgede hangi müttefiklerle hareket edeceğine doğru karar vermelidir. PYD gibi bir örgüt maşa olabilir, tetikçi olabilir ama stratejik ilişki kurulacak bir müttefik olamaz. ABD bütün Ortadoğu politikasını böyle bir ilişki üzerinden kurgulamaya kalkarsa büyük hata eder.

ABD’nin yeni başkanı Trump’ın el atması gereken temel konulardan birisi budur. Halihazırda Trump’a brifingler veriliyor, ABD’nin dünya üzerindeki ilişkileri, politikaları, vizyonu anlatılıyor.

Trump önüne konulan birçok dosyada Türkiye’nin oynadığı rolünü görecektir. Bosna-Hersek başta olmak üzere Balkan ülkeleriyle ilgili dosyalarda Türkiye başat aktörlerden biridir. Afganistan’dan Somali’ye, NATO’dan G-20’ye, Kıbrıs’tan AB’ye kadar birçok dosyanın içinde Türkiye ile işbirliği boyutları bulunmaktadır. Bu kadar

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Amerika'nın sesi… 25 Haziran 2021 | 464 Okunma Ortadoğu barışının tek umudu: Kılıçdaroğlu! 23 Haziran 2021 | 769 Okunma Görüşmenin kazancı nedir? 17 Haziran 2021 | 209 Okunma Sıcak temas ve güler yüzler… 15 Haziran 2021 | 225 Okunma ABD Başkanı'yla görüşme… 11 Haziran 2021 | 287 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar