ABD’nin PKK/YPG politikası sürdürülebilir mi?

Beklenen oldu ve Türkiye Kuzey Irak’taki Sincar ve Suriye’nin kuzeyindeki Karaçok Dağı çevresindeki PKK/YPG mevzilerini vurdu. Fırat Kalkanı’nın bitmesinin ardından, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere...

Beklenen oldu ve Türkiye Kuzey Irak’taki Sincar ve Suriye’nin kuzeyindeki Karaçok Dağı çevresindeki PKK/YPG mevzilerini vurdu. Fırat Kalkanı’nın bitmesinin ardından, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok yetkili ardıl operasyonların yapılacağı işaretini vermişti.

Harekâtta PKK’nın bir üst düzey yöneticisinin de dâhil olduğu onlarca PKK’lı etkisiz hale getirildi. Zayiatı kontrol etmek için ABD’li askerler bölgeye intikal ettiklerinde ise ev sahipleri PKK/HPG komutanlarından Öcalan’ın manevi oğlu Şahin Cilo’ydu. Fotoğrafları PKK ajansları yayımladı.

Türkiye’nin uzun süredir dillendirdiği PKK ile YPG’nin hem teknik hem de pratik olarak aynı örgütler olduğunu göstermeye bir fotoğraf karesi yetiyor. ABD’li yetkililer ise bunu yakinen bilmesine rağmen PKK ile kurdukları ittifak ilişkisi gereği bu yöndeki soruları geçiştiriyorlar. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, basın toplantısında kendisine sorulan “ABD’li askerlerin üst düzey bir PKK’lı tarafından karşılanmasını nasıl açıklıyorsunuz?” sorusuna “üst düzey askerlerin PKK liderleriyle görüştüğü yönündeki ifadedeki saygının ciddi şekilde sorgulanmasını isterim” şeklinde geçiştirici bir ifadeyle yetiniyor.

***

ABD’nin PKK/YPG politikası büyük oranda Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından şekillendiriliyor. Son birkaç senedir CENTCOM ile PKK/YPG arasında gittikçe derinleşen bir bağ var. CENTCOM uzun vadeli sonuçları ve siyasi yansımalarını hiç düşünmeden, kısa vadeli askeri kazanımlar merkezli bir ilişki yürütüyor PKK/YPG ile. Enteresan bir sahiplenmenin de geliştiğini not etmek lazım; zira Amerikalılar Irak’taki Sehve Konseyleri döneminde müttefikleri olan Arap aşiretlerini bile bu kadar sahiplenmemişlerdi.

Geldiğimiz noktada ise ABD, Türkiye’ye YPG/PKK konusunda elle tutulur hiçbir garanti, hiçbir gelecek perspektifi sunmuyor. Hiçbir garanti sunmadan Türkiye’nin terörle mücadele etmeyi bırakmasını istiyor. Bir ABD komutanının basın toplantısından geriye kalan “YPG’liler Türkiye’ye saldırmayız dedi” sözünün, Türkiye’nin terörle mücadelesini bıraktırmaya yeteceğini düşünmeleri bile başlı başına sorunlu bir yaklaşım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 221 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 243 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 121 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 279 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 146 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar