‘Adam gibi’ öldükten sonra kadın, yaşamış yaşamamış ne fark eder!

Aynı dili konuşmayan iki ayrı Türkiye var. Hayır, tabii ki “literal” anlamda aynı dili konuşuyor, aynı sözcükleri, sözdizimini, grameri seferber ediyoruz aramızda iletişim kurarken… Fakat kültürel...

Aynı dili konuşmayan iki ayrı Türkiye var.

Hayır, tabii ki “literal” anlamda aynı dili konuşuyor, aynı sözcükleri, sözdizimini, grameri seferber ediyoruz aramızda iletişim kurarken…

Fakat kültürel olarak, ruhsal olarak, zihinsel olarak aynı dili konuşmayan iki ayrı Türkiye var.

Bir tarafta kadına “kadın” demekte kararlı, bunu hiçbir bağlamda “ayıp” saymayan, aksine “bayan”, “hanım”, “hatun” diyerek kadının “kadınlığı”nın ataerkil kültürün cenderesine “şefkatlice” sıkıştırıldığını düşünenler var.

Öbür tarafta kadına “erkek gibi” veya “adam gibi” demenin onun yükselmesine, yücelmesine, şerefine delalet ettiğini düşünenler var.

İki ayrı toplum var.

Bir tanesi “ağız alışkanlığı”yla kullanılan “bilim adamı”, “iş adamı”, “insanoğlu” gibi tabirleri bile tam ağzını açacakken bilinçlice tutup yakalayıp dile getirmekten kaçınıyor. Onları “bilim insanı”, “iş insanı”, “insanlık” biçimine dönüştürüyor.

Diğeri, erkeğiyle kadınıyla, bilimi de, iş hayatını da, insanlığı da “erkeklik”le özdeştirmekten öte “erkek adam”, “erkek sözü”, “erkek gibi kadın” ifadelerini bilinçaltı bir “geleneksel” rahatlıkla (şartlanmışlıkla) kullanmakta hiç tereddüt etmiyor. Hatta bunları zevkle, şevkle, keyifle kullanıyor.

Cumhurbaşkanı, “Bir adam gibi ölmek var, bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, bir de madam gibi ölmek var. Ölelim ama adam gibi ölelim”  dedi ya… (Acaba ne söyleyecekti de söylemedi “madam gibi” yerine, onu da merak etmeden duramıyor insan!..)

Hemen ardından kabinenin “Hanımefendi” bakanlarından Fatma Betül Sayan, “Türk kadını adam gibi ölmesini çok iyi bilir” dedi; 15 Temmuz’da meydanlarda hayatını kaybeden kadın vatandaşlara göndermeyle…

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayan, “Cumhurbaşkanımızın kullandığı bu ifade Anadolu'da kullanılan bir deyim”diyerek bir “olağanlaştırma” girişimi de sergilemiş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kalacak bir türkü söyler gideriz 10 Eylül 2018 | 3.891 Okunma Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın! 05 Eylül 2018 | 3.534 Okunma Betona tapanların mabedi yapıldı 03 Eylül 2018 | 3.672 Okunma Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri 20 Ağustos 2018 | 154 Okunma ‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu! 15 Ağustos 2018 | 2.555 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar