HDP bildirgesi

HDP sadece özerklik istemiyor, yerel yönetimlerin yetkilerini radikal bir şekilde artırmakla yetinmiyor. HDP, dünyada eşi benzeri olmayan, "meclisler piramidi şeklinde inşa edilecek" ayrı bir rejim talep ediyor. Batılı demokrasilerle ilgisiz...

HDP sadece özerklik istemiyor, yerel yönetimlerin yetkilerini radikal bir şekilde artırmakla yetinmiyor. HDP, dünyada eşi benzeri olmayan, "meclisler piramidi şeklinde inşa edilecek" ayrı bir rejim talep ediyor.

Batılı demokrasilerle ilgisiz, Kaddafi benzeri bir totaliter rejimdir bu.
Tıpkı Kaddafi'nin "Yeşil Devrim"indeki gibi, bu sistemin "Batılı demokrasilerin ötesinde bir demokrasi", bir "doğrudan demokrasi" diye lanse ediliyor.

TOTALİTER SİSTEM

HDP bir önceki bildirgesinde KCK'nın "Demokratik Özerklik" kavramı aynen benimsemişti. Yeni bildirgesinde bunun yerine "özyönetim ya da yerinden yönetim" denilmiş. Fakat içerik aynı.
Bunun totaliter bir sistem olduğunu defalarca yazdım. Stalin'in "halk demokrasisi" ve Kaddafi'nin "halk meclisleri yönetimi" sistemlerinin bir karması.
11 Temmuz 2011'de Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi toplantısında "Demokratik Özerklik İlanı" yapıldığında Cengiz Çandar ve Ahmet İnsel de bu sistemi "ütopik, totaliter, Chavez türü" gibi kavramlarla eleştirmişlerdi.
Prof. Şükrü Hanioğlu Stalinizm eleştirisini yazdı. (Sabah, 6 Eylül 2015)
Liberal Kürt aydını İhsan Aksoy da aynı totalitarizm eleştirisini yapmıştı. (Taraf, 28 Aralık 2009)
Prof. Mehmet Özcan'ın da KCK hakkında bir kitabı vardır.

CEMAHİRİYE NEDİR?

Kaddafi'nin "cemahiriye" (cumhurlar, topluluklar) sistemiyle KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) sistemi arasında büyük benzerlik vardır. Kaddafi'nin sisteminde mahalle, kentler ve aşiretler "halk komiteleri" tarafından denetim altına alınırdı. Mahalleden yukarıya doğru oluşan bu totaliter piramidin tepesinde "halk kongresi", onun da üstünde Kaddafi bulunuyordu.
Her biri Kaddafi'nin emrindeki militanlardan oluşuyordu tabii.
Batılı demokrasileri reddeden Kaddafi, toplumun yönetimi konusunda şöyle diyordu:
"Tek çözüm, her Libyalının dahil olacağı halk kongreleri yoluyla doğrudan demokrasi uygulamasıdır. (Yereldeki) her kongre bir üstteki kongreye delege vererek ulusal düzeyde Genel Halk Kongresi'ni oluşturur."
Bu komiteler ve kongreler sivil toplum kuruluşları değildi, kamu erkine sahipti, "idari bürokrasinin yerini alırlar"dı. (Dirk Vandewalle, A History of Modern Libya, s.102-106)

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
818 milyar TL zarar! 17 Nisan 2024 | 40 Okunma İran ne yaptı? 16 Nisan 2024 | 2.275 Okunma Güç bozar 14 Nisan 2024 | 2.361 Okunma Dünya Bankası’ndan 18 milyar dolar 12 Nisan 2024 | 2.706 Okunma İsrail’le ticaret 10 Nisan 2024 | 862 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar