Birinci tehdit PKK

Türkiye, tarihi bir dönemden geçiyor. Öylesine gelişmeler yaşanıyor ki uzunca bir süredir sonuçları merakla beklenen, ağustosun başında yapılacak Yüksek Askeri Şura bile alt sıralarda...

Türkiye, tarihi bir dönemden geçiyor. Öylesine gelişmeler yaşanıyor ki uzunca bir süredir sonuçları merakla beklenen, ağustosun başında yapılacak Yüksek Askeri Şura bile alt sıralarda tartışılıyor.
Cumhuriyet tarihinin en güç dönemlerinden birinde Genelkurmay Başkanlığı yapan Orgeneral Necdet Özel’in, görevi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’a devredeceği YAŞ öncesi askerlerin odağında olduğu gelişmeleri iki başlıkta değerlendirmek gerekir.
Birincisi, PKK’ya ve IŞİD’e yönelik sınır ötesi operasyonlar.
İkincisi, çatışmasızlık döneminin son bulmasıyla yurtiçinde oluşan riskler.
Kesintisiz operasyon
Birinci başlık çok yönlü.
Önce IŞİD hedeflerini vuran, sonrasında PKK’nın Kandil başta olmak üzere bütün yönetim merkezleri ve ana kamplarını hedef alan TSK’nın operasyonları aralıksız sürecek.
Bunlar, dönemsel değil, uzun vadeye yayılacak ve süregidecek operasyonlar.
PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki hedeflerine yapılan ilk büyük bombardımanda örgütün yaklaşık 190 militanının öldüğü, 300 militanının yaralandığı belirtiliyor.
Dün sabaha kadar süren ikinci geniş çaplı bombardımanda da örgütün 28 militanın öldüğüne yönelik bilgiler var.
Örgütün bu denli ağır kayıp vermesi, askeri kaynaklarca lojistik ve silahlı güçler açısından da ağır zayiata uğradığının kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Temizlenmiş bölge
Hava operasyonlarının IŞİD’den çok PKK’yı hedef almasına yönelik eleştiriler yoğun.
Bu durum Ankara’da verilen “tehdit önceliğine göre operasyon” kararından kaynaklanıyor.
Başkentte yapılan değerlendirmeler, bir numaralı tehdidin hâlâ PKK olduğunu gösterdiğinden, hava operasyonlarında bu örgüt daha yoğun hedef alınıyor. Ancak bu durumun IŞİD’le mücadele konusunda tereddüt yaratmaması gerektiğinin altı çiziliyor.
İncirlik başta olmak üzere askeri üsleri IŞİD karşıtı koalisyona açan Ankara, ağustos başında ABD ve İngiltere başta olmak üzere koalisyon üyesi ülkelerin uçaklarının gelmesini bekliyor. Suudi Arabistan, Belçika ve Fransa’nın da uçak gönderebileceği belirtiliyor.
Türk Hava Kuvvetleri’nin de koalisyon uçaklarıyla birlikte yapılacak operasyonlara aktif destek vereceği kaydediliyor.
Operasyonların yoğun süreceği ve özellikle IŞİD’den arındırılması amaçlanan Cerablus-Azez hattının hedef alınacağı belirtiliyor.
ABD ve koalisyon güçleriyle yapılan görüşmelerin ilk aşamalarında bu hattın IŞİD’den temizlenerek güvenli hale getirilmesi, hava operasyonlarıyla da korunması amaçlanmıştı.
Gelinen noktada ise hem hava operasyonlarının sürmesi hem de yeni oluşturulan yaklaşık 6 bin kişilik Türkmen ordusunun bu bölgeyi IŞİD’den temizlemesi hedefleniyor.
Bölgenin de “güvenli bölge” yerine, “temizlenmiş bölge” olarak kullanılması amaçlanıyor.
Böylece hem olası göç hareketlerinin burada karşılanmasının sağlanacağı hem de IŞİD tehdidinin bölgeden uzak tutulacağı belirtiliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
24 Haziran sonrasındaki şema 30 Mayıs 2018 | 8.908 Okunma Gençleri hangi parti kazanacak? 26 Mayıs 2018 | 7.560 Okunma Güçlü Meclis, güçlü hükümet 25 Mayıs 2018 | 194 Okunma 1. bölge, 1. sıra büyük sorumluluk 23 Mayıs 2018 | 596 Okunma Liste kulisleri 19 Mayıs 2018 | 8.482 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar