İki cihan saadetine kavuşmak

İki cihan saadetine kavuşmak; dünya ve ahiretin efendisi olan, Muhammed aleyhisselama tabi olmaya bağlıdır. Sual: Bir kimsenin, dünyada ve ahirette saadete kavuşması, rahat ve mesut olması ne ile mümkün olur?Cevap: İki cihan...

İki cihan saadetine kavuşmak; dünya ve ahiretin efendisi olan, Muhammed aleyhisselama tabi olmaya bağlıdır.

Sual: Bir kimsenin, dünyada ve ahirette saadete kavuşması, rahat ve mesut olması ne ile mümkün olur?
Cevap: İki cihan saadetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünya ve ahiretin efendisi olan, Muhammed aleyhisselama tabi olmaya bağlıdır. Ona tabi olmak için, iman etmek, İslâmiyeti öğrenmek ve yapmak lazımdır. Kalpte doğru imanın bulunmasına alamet, kâfirleri düşman bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır. Çünkü İslâm ile küfür, birbirinin zıddıdır. Birinin bulunduğu yerde, diğeri bulunamaz, gider. Bu iki zıt şey, bir arada bulunamaz. Bunlardan birisine kıymet vermek, diğerini kötülemek olur. Allahü teâlâ, sevgilisi olan Muhammed aleyhisselama, çok merhametli olan Peygamberine, İslâm düşmanları ile muharebe etmeyi ve onlara sertlik göstermeyi emrediyor. İslâm düşmanlarına sert davranmak huluk-ı azimdendir. İslâmiyetin izzeti ve şerefi, küfrün, kâfirlerin hakir ve zelil olmasındadır. Kâfirlere izzet veren, hürmet eden, Müslümanları tahkir etmiş, alçaltmış olur. Hak teâlâ, Âl-i İmrân sûresinde kâfirlere kıymet verenlerin ve küfre tabi olanların aldandıklarını ve pişman olacaklarını beyan buyurarak;
(Ey benim sevgili Peygamberime inananlar! Eğer, kâfirlerin sözlerine aldanıp da, Resulümün yolundan ayrılırsanız, kendilerine Müslüman süsü veren din düşmanlarının, yani zındıkların uydurma ve yaldızlı sözlerine kapılarak, imanınızı çaldırırsanız, dünyada ve ahirette ziyan edersiniz) mealindeki 149. âyet-i kerimeyi gönderdi.
Allahü teâlâ, inkâr edenlerin, kendisinin ve Peygamberinin düşmanı olduklarını bildiriyor. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine düşman olmaya sürükler. Bir kimse, kendini Müslüman zanneder, kelime-i tevhidi söyleyip, inanıyorum der, namaz kılar ve her ibadeti yapar. Halbuki bu kimse, bilmez ki, böyle çirkin hareketleri, onun imanını temelinden götürmektedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zekâtı verilmeyen mallar 25 Mart 2024 | 324 Okunma Mübarek üç aylar 07 Ocak 2024 | 121 Okunma İslamiyete hürmet edenle etmeyenin farkı 06 Ocak 2024 | 63 Okunma Cihad, çapulculuk değildir! 05 Ocak 2024 | 141 Okunma Mübarek isim ve resimleri yere sermek 04 Ocak 2024 | 101 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar