Lütfen biraz sakinleşin

Sakinleşin, zira sakin biri olabilmek en az iyi beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stresi yönetmek ve hemen her gece kaliteli uyku çekmek kadar mühim bir sağlık belirleyicisi. Şu da doğru: Sadece ülkemizin değil, dünyanın da...

Sakinleşin, zira sakin biri olabilmek en az iyi beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stresi yönetmek ve hemen her gece kaliteli uyku çekmek kadar mühim bir sağlık belirleyicisi.
Şu da doğru:
Sadece ülkemizin değil, dünyanın da sakinleşmemizi zorlaştıran çok özel bir dönemden geçtiği kesin. Bu nedenle hepimizin sakinleşmeyi kolaylaştırıcı basit stratejilerden (gevşeme çalışmalarından) bugünlerde daha sık ve çok faydalanması lazım.
Gevşemeye yönelik çalışmalar denince akla önce “iç yolculuklar, farkındalık egzersizleri, meditasyon ve yoga” çalışmaları geliyor.
Benzer faydaları düzenli egzersiz, özellikle yürümenin de sağlayabileceği biliniyor.
Yapılabilecek başka şeyler de var:
Mesela iş yoğunluğunu azaltmak. Mesela yapılacak işler listesini küçültmek.
Mesela yemek yerken masada kalma ve sohbet sürelerini uzatmak. Mesela iş ve eğlence arasındaki dengeleri yeniden kurmak. Mesela zaman baskısından hiç olmazsa bazen uzak kalmayı başarabilmek. Mesela yaptığınız her şeye eğlence eklemek ve tadını çıkarmanın bir yolunu bulmak. Mesela yavaşlamak. Mesela hedef küçültmek...,

Stres neden zonaya yol açar

Son iki haftada üst üste üç “zona zoster” hastası ile karşılaşınca biraz kafam karıştı. Zira “zona” sorunu bağışıklık zayıflığının da bir işareti.
Bedensel veya ruhsal bir zorlanmada bağışıklık sisteminiz zayıf düşünce bir yerlerden zona virüsü adeta pırtlayıveriyor. Yüzde, göğüste, belde, sırtta zona döküntülerine sebep oluyor.
Kısacası zona sorunu yaşamak tıpkı vertigo atakları gibi son dönemin yaygın sağlık problemlerinden biri.
Zonaya yol açan virüsün (varicella zoster) uyuduğu yerden uyanmasına ve zona enfeksiyonunu oluşturmasına yol açan önemli nedenlerden biri stres. Peki stres zonayı nasıl tetikliyor?
Stres sırasında vücut ciddi bir hormonal banyoya maruz kalıyor. Adrenalin, noradrenalin, prolaktin ve kortizolden oluşan “stres kokteyli” bedende farklı sorunlara davetiye çıkarıyor.
Bu davetiyelerden en önemlisi bağışıklık sistemine gidiyor. Bu dörtlü kokteyl bağışıklık sistemini baskılayınca da zonaya yol açan virüs süratle aktive oluyor.

Panik atak mı, kalp krizi mi

Göğüs ağrısı ve çarpıntı şikayetleri ile sık sık acil servislerin kapısını aşındıranların önemli bir bölümünde sorunun kalpte değil, beyinde, daha doğrusu düşünce sisteminde olduğu kesin gibidir.
Özellikle panik bozukluk sorunu olanlarda panik atakların en sık görülen işaretleri arasında göğüs ağrıları ve çarpıntı şikayeti hep vardır.
Bu ağrılara el, ayak ve yüzde uyuşmaların, taşikardi/çarpıntı ataklarının, el titremesi, baş dönmesi, baygınlık vb. işaretlerin de eşlik etmesi ise son derece önemli bir ayrıntıdır.
Ayrıca bu kişilerin çoğunun daha önceden de bu tip atakları yaşamış olması da dikkati çeken bir bulgudur.

Sabah kaçta uyanmalı

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni bir iyi hayat sırrı: Sinaptik plastisite 18 Nisan 2024 | 519 Okunma Hangi vitamin daha değerli 15 Nisan 2024 | 716 Okunma Şeker tadında bayram olsun 11 Nisan 2024 | 71 Okunma Yorulmazsanız kötü yaşlanırsınız 08 Nisan 2024 | 583 Okunma Düşmemek için yürüyün 06 Nisan 2024 | 484 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar