Darbe istihbaratı: MİT niye RTE’yi uyarmadı, çünkü...

En çok konuşulan ve merak edilen konu... Cumhurbaşkanı Erdoğan bile,“eniştemden öğrendim” diyerek, MİT’in darbe haberini kendisiyle paylaşmamasından şikâyet ediyor... Eniştesi de...

En çok konuşulan ve merak edilen konu... Cumhurbaşkanı Erdoğan bile,“eniştemden öğrendim” diyerek, MİT’in darbe haberini kendisiyle paylaşmamasından şikâyet ediyor... 
Eniştesi de Kemerburgaz taraflarında askerlerde hareket görmüş ve geç saatte RTE’ye bildirmiş... Eniştemden öğrendim dediği bu. Ama ciddiye almamış. Sonra gelen başka bilgilerle durumun farkına varmış. MİT ve Genelkurmay’a ulaşamamış. Demek ki saat 21.00’den sonra oraları aramış. Tabii darbe girişimi başlamış o sırada... MİT’e saldırı var ve Genelkurmay derdest edilmiş vaziyette!

İhbar ne kadar ciddiydi? 
Bilinenler ve bilinmeyenler var. Ben burada MİT’e gelen ihbarın niteliğinitartışacağım. Üzerinde hiç durulmayan temel soru şu: MİT’e ulaşan bilgi, ne kadar ciddi bir ihbar niteliğindeydi? 
Açık kaynaklara, yani gazete ve televizyonlara yansıyan bilgiler: MİT MüsteşarıHakan Fidan “darbe ihbarı” almış. Bunu saat 16.00’da Genelkurmay Başkanı ile paylaşmış. Genelkurmay Karargâhı’nda darbe olacağı bilindiği halde bunun Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la paylaşılmaması sorgulanıyor. Ama dikkat: “Darbe olacağı biliniyor...” gibi çok iddialı bir “laf” üzerine kurgunuzu yaparsanız, yazamayacağınız şey kalmaz. 
Genelkurmay, kuvvet komutanlarına bilgi veriyor, uçakların kaldırılmamasını istiyor vb. Ama bunun dışında Genelkurmay’ın aldığı bir önlem yok. 
Burada bilmediğimiz can alıcı noktayı gözden kaçırıyoruz: Hakan Fidan’ın elindeki bilgi neydi? Genelkurmay ile neyi paylaştı? 
Yani darbe ihbarı ne kadar ciddiydi?

6 ayda 150 darbe ihbarı 
Bu soruyu yöneltmemin bir nedeni de, son 6 ayda MİT’e 150 tane askeri darbe ihbarının gelmiş olması. Fidan, şüphesiz bunların önemli bir kısmını eledi. Peki, bu eski ihbarlardan ciddiye alıp da Genelkurmay’la, Erdoğan ve hükümetle paylaştığı var mıydı ve varsa kaç tane? 
Eğer mesela 10 tanesini paylaştıysa ve bunlardan bir şey çıkmadıysa, 2 noktanın altını çizmemiz gerekir: Darbe ihbarları artık kanıksanmış olabilir. Belki de o ihbarlarda da bazı benzer önlemler alındı. Haberimiz olmadı çünkü darbe yoktu. (Cemaat, boş ihbarlarla bu kanıksamayı yaratmış olabilir mi?). 
15 Temmuz’da gelen ihbarın diğerlerinden farkı, ayrıcalığı var mıydı? Varsa neler? 
Varsayalım ki bu ihbar, kalite olarak diğerlerinden daha dikkate alınabilir özellikteydi... Ama o kadar. Anlaşılıyor ki, ihbarda ayrıntı yok, isim yok, olgu olay yok, önceden harekete geçilmesi gereken somut bir hedef darbeci yok. Düşman belli değilse, kime, neye karşı harekete geçeceksin? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kamu hizmeti bir çadırda da verilebilir... 18 Nisan 2024 | 178 Okunma Milleti birleştirmek ve AKP’nin düşüş dinamikleri 16 Nisan 2024 | 156 Okunma CHP’de yükselişin dinamikleri 2 - Zafer konuşmasının şifrelerinde yeni politikanın izleri 15 Nisan 2024 | 174 Okunma CHP’de yükselişin dinamikleri 14 Nisan 2024 | 153 Okunma Bayram bayram yine mi siyaset 11 Nisan 2024 | 70 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar