5 maddede bu maçtan öğrendiklerimiz

1. Gerginlik bize yaradı!

Olaylar can sıkıcıydı! "Kim haklı" sorusundan önce bu tavrın bize yakışıp yakışmadığını tartışmalıyız. Beşiktaş'ın bu olaylarla anılması üzücü. Güvenlik önleminin az olduğu 2. golden sonra da görüldü. Biz rövanşta taraftar tavrımızı onlar gibi yapmamalıyız.

Fransız taraftarlar olaylar sonrasında sosyal medyada kendi kulüplerini "Bilet satış sisteminden" dolayı eleştirirken; Lyonlu futbolcuları aşırı motivasyonla gerginleştirdi.

Olaylar sevimsiz, ancak gerginliğin rakibi olumsuz etkileyip bize yaradığı gerçekti.

2. Marcelo harikaydı

Brezilyalı stoper kusursuz du. Doğduğu topraklardan dolayı doğal kadife ayaklı. Wisla yıllarından bir Polonyalı kadar sert, PSV yıllarından bir Hollandalı kadar oyunu kurmayı, Hannover 96 zamanından bir Alman kadar disipli olmayı yüklemiş bünyesine. 2 milyon Euro’ya alınan bonservis değerini beşle çarpabilir.

3. Final performansı

Şenol Güneş Lyon ile eşleştiklerinden bu yana baynı şeyi söylüyor. Skordan çok oyun önemli. “Hangi seviyede olduğumuzu göreceğimiz bir maç olacak” demişti. Beşiktaş dün taktik disiplin ve akıl olarak en iyi maçını oynadı (Güneş’in 1-0 sonrası oyuncuların yerlerini değiştirerek beşli bir orta saha kurması dahil). Fakat ondan önemlisi istediğinde herşeyi önüne katıp kendisiyle birlikte sürükleyecek, taşacak kadar güçlü; yeri geldiğinde hareket bile etmeyecek kadar sakin sakin akan bir nehir gibiydi. Beşiktaş rakibi kim olursa olsun, onun oyun şekline göre sahada şekil alan, önüne çıkan engelleri kendi yatağını bulup geçecek bir olgunlukta göründü. Bu bir final performansı olabilir.

4. Çalışmanın önemi: Babel