Evet ama neye!

Kente asılmış abartılı EVET pankartlarından söz etmiştik... O pankartlardan birinde şöyle diyor: “Güçlü ve yetkili meclis... Kanunları yalnız meclis yapıyor...” O meclis gerçekten...

Kente asılmış abartılı EVET pankartlarından söz etmiştik... O pankartlardan birinde şöyle diyor:

“Güçlü ve yetkili meclis... Kanunları yalnız meclis yapıyor...”


O meclis gerçekten güçlü mü?

Meclisin milletvekillerini yine halk seçiyor. Fakat bu milletvekilleri bakan olamıyor.

Eğer cumhurbaşkanı bir milletvekilini bakan yaparsa o kişi milletvekilliğinden istifa etmek zorunda.

Cumhurbaşkanı bakanlarını meclis dışından seçiyor.

Bakanlar sadece cumhurbaşkanına bağlı çalışıyor. Bakın 106. madde ne diyor:

“Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, cumhurbaşkanına karşı sorumludur.”

Böylece bakan ile halkın ilişkisi ve teması kesiliyor.

Evet, TBMM kanun yapıyor ama bu kanunun nasıl uygulandığını izleyemez. Denetleyemez...

Milletvekili bakana ancak yazılı soru sorabilir. Alacağı üç satırlık cevapla yetinir.

Meclisten hiç kimse cumhurbaşkanına soru soramaz.

Böylesi meclise gerçekten güçlü denebilir mi?

***

Yine Evet cephesinin söylemekten kaçındığı bir durum şu...

Cumhurbaşkanı OHAL ilan ettiği takdirde sınırsız bir kanun yapma yetkisine sahip oluyor. 119. madde açık...

“Cumhurbaşkanı OHAL ilan ederek temel haklar ve siyasi hakları dahi kısıtlayan kararname çıkarabilir”.

Kanun hükmündeki bu kararnameler aynı gün meclis onayına sunulur. Eğer mecliste çoğunluk cumhurbaşkanının kontrolündeyse anayasaya aykırı bile olsa o kanunların yürürlüğü konusunda sıkıntı olmayacaktır.

Kanunları yalnız meclis yapar, sloganı da geçerli değil...

ALTAN

HDP milletvekili Altan Tan’ın geçenlerde Meclis’te düzenlediği basın toplantısındaki sözlerinin yarattığı kuşkuyu dile gitirmiştik.

Altan Tan son Meclis konuşmasını ve kendisiyle yapılmış bir röportajın metnini gönderdi. Tan 14 Mart tarihli röportajda

- Tavrım açık ve nettir; ‘Hayır’ diyorum, şeklinde konuşuyor.

Kürt siyasetinin neden “Hayır” kampanyası yürüttüğünü ekliyor.

- Bu kadar yetkiyi bir kişiye vermek doğru değildir. Valileri, büyükelçileri, hakim ve savcıları, en önemlisi ise rektörleri tek adam atayacak. Ülkeyi yönetenlerin tamamını bir kişi belirleyecek. Bu büyük bir yanlıştır. Bu yetki bana da verilse yanlış. Hükümetin ve Erdoğan’ın, Kürtler ile ilgili tek bir projesi yoktur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
SEÇMEN KREDİSİ 13 Nisan 2024 | 174 Okunma ESKİ GÜNLER! 11 Nisan 2024 | 93 Okunma Sessiz olun... 09 Nisan 2024 | 119 Okunma ÖĞRENCİLER İÇİN 06 Nisan 2024 | 137 Okunma Bundan sonrası 04 Nisan 2024 | 236 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar