Tribünden indik!

Türkiye’nin Suriye politikası, 2010 yılından itibaren daha ilk adımlarında tökezledi.Esad’ı devirme hayalinin Türkiye’yi bataklığa saplayacağı,başımıza büyük işler...

Türkiye’nin Suriye politikası, 2010 yılından itibaren daha ilk adımlarında tökezledi.
Esad’ı devirme hayalinin Türkiye’yi bataklığa saplayacağı,başımıza büyük işler açacağı belli oldu. Bu yöndeki eleştirilere dönemin Başbakanı Erdoğan, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 2012 yılında yaptığı konuşmada şöyle yanıt vermişti:
‘’Bu eleştiriler 1940 model dış politika anlayışının bir tezahürüdür. Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Dış politikada tribünlerde kalmak, Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetti. Türkiye, tribünlerde kalabilecek bir ülke asla değildir. Türkiye, mutlaka ve mutlaka sahaya inmek, sahada kalmak zorunda olan bir ülkedir. Bunun riskleri olabilir, bunun geçiş süreçleri olabilir, zaman zaman sorunlar yaşanabilir. Ancak, ‘sorun çıkacak’ diyerek, Türkiye pısırık bir politikayı, geleceğe ağır faturaları olan bir politikayı bu saatten sonra idame ettiremez, ettirmeyecektir. Bugün Türkiye, statik dış politikadan dinamik dış politikaya geçmiştir...”
Dinamik dış politika adı verilen ABD’nin çıkarları doğrultusundaki dış politika bizi pek de iyi yerlere getirmedi. Başımızı büyük işler açtı. Buradan dönmenin yollarını arayacak yerde doludizgin yola devam ediyoruz. Daha da sıkıntılı günlere gebeyiz.



Milli haberler!

Odatv’de birbiriyle ilgisiz iki haber:
“AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Kutalmış Türkeş partisinden istifa etti. Türkeş gerekçesinde:
“Seçim Beyannamesi’nde, Anayasa’dan ‘Türk’ adının çıkarılacağı, ‘başkanlık sistemi’ adı altında, 92 yıllık devletimizin bölünerek federasyon ve özerk alanlara dönüştürüleceği tuzağını fark ettim, istifam bu yüzden” dedi.
Diğer haber Rize’den...
Rize’nin Derepazarı ilçesinde Arif Kosif adlı 66 yaşındaki yurttaş, 500 kilo yaprak çayını Çaykur’un önünde yere döktü. Sebebini şöyle açıkladı:
“Evimin önüne Türk bayrağı astığım ve ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ yazdığım için herkesin çayı alındı, benimki alınmadı... İsyanım budur.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ali Sirmen Bir anıt adam 19 Mart 2024 | 131 Okunma Nükleer bomba 16 Mart 2024 | 167 Okunma Kadın Yönetirse 14 Mart 2024 | 174 Okunma DEM SİLAHI 12 Mart 2024 | 307 Okunma OKUL ÇEŞMESİ 09 Mart 2024 | 135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar