Kıbrıs’ta Ezanlar Susturuldu mu?

BİR gazetede “Kıbrısta Ezanlar Susturuldu” başlıklı haberi okudum. Başlık yanlış verilmiş. Ezanlar susturulmamış, üç camide sabah vakti hoparlörler susturulmuş. Ezan ile hoparlörü birbirine...

BİR gazetede “Kıbrısta Ezanlar Susturuldu” başlıklı haberi okudum. Başlık yanlış verilmiş. Ezanlar susturulmamış, üç camide sabah vakti hoparlörler susturulmuş.

Ezan ile hoparlörü birbirine karıştırmamak, özdeşleştirmemek gerekir.

Şu otuz milyonluk (gerçek rakam budur) İstanbul’da minaresinde ve içinde hoparlör olmayan (benim bildiğim) tek cami Fatih Çarşamba’daki İsmail Ağa Camii’dir ve bu hoparlörsüz cami her gün beş vakit namazda cemaatle dolup taşmaktadır.

Gerekiyorsa hoparlör kullanılabilir ama zamanımızda ses yükseltici cihazlar bir ihtiyaç olmaktan çıkmış, fetiş ve statü haline getirilmiştir.

Küçük büyük bütün camilerdeki hoparlörler sistemleri, diplomalı ruhsatlı akustik uzmanları tarafından kurulmalı ve kontrol edilmelidir.

Hoparlörle ezan okunurken, namaz kıldırılırken, hutbe irad edilirken ne dışarıda, ne içeride ses kirliliğine meydan verilmemelidir.

Sabah namazında camide on beş kişiden ibaret küçük bir cemaat var… İmam Efendi mihraba geçiyor, namaz kıldıracak… Önünde sabit bir mikrofon var… Bunu yeterli bulmuyor ve yakasına bir da mandallı seyyar mikrofon takıyor… Ne lüzumu var?

Dünyanın en güzel sesli, musiki bilir, ezan okumasından anlar bir müezzinin okuduğu harika ezanı, aşırı açılmış mâdenî sesli bir hoparlör mahv ve katl eder. Bazılarımız bunu niçin anlamak istemiyor?

Ezan başka şeydir, hoparlör başka şeydir… Bu ikisi uyumlu olmazsa ortaya zarar çıkar.

Geçenlerde bir yatsı namazı için Şehzadebaşı camiine gitmiştim. Ezanın desibelini dışarıdan bilgisayarlı cep telefonu ile ölçtürttüm, 95-100 arası çıktı. İçeride kamet getirilirken ölçtürttüm, yine aynı rakam çıktı. O camiin akustiği yeterlidir, bu kadar yüksek sesle namaz kıldırılması, tesbihat yapılması yanlıştır. Kıraate zarar verir, namaza zarar verir, cemaatin huzurunu kaçırır, huşu ve huduuna zarar verir… Birileri bunu niçin anlamıyor?

Yaz aylarında (tam tarihini unuttum) bir tören için Topkapı sarayına gitmiştim, orada Diyanet İşleri Başkanını gördüm, bana “Dünkü yazınızda cami hoparlörlerinden şikayet etmişsiniz, bu meseleyi halledeceğiz” demişti ama bir netice çıkmadı.

Hoparlörler ne kadar çok bağırtılırsa cemaat o kadar çok olur sananlar varsa, yazımın üçüncü paragrafında bahs ettiğim hoparlörsüz ve her vakitte lebalep cemaatle dolu İsmail Ağa camiini hatırlatırım.

Hoparlör konusundaki aşırılıkların, fetişizmin vebali Diyanet İşleri Başkanlığına aittir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi Müslüman 25 Şubat 2018 | 3.783 Okunma Baba Çok Ağlamış 18 Şubat 2018 | 2.391 Okunma Kurtarıcı Öğütler 11 Şubat 2018 | 1.819 Okunma Tolgaç ve Olgaç Beyler 04 Şubat 2018 | 725 Okunma Suçlular Sünnîlerdir 28 Ocak 2018 | 1.186 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar